Halen Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Halen onur üyesidir.
Tehditler halen devam ediyor.
Halen İsraili tanıyor.
Yatırımlarsa halen zayıf.
Herkes halen Brükselde mi?
İnsanlar da tercüme ediyor
Geçtiğimiz hafta Salzburg yakınlarında yakalanan Sanader, halen gözaltında bulunuyor.
Halen, kirli sarı renktedir.
Ama gözü halen onun üzerinde.
Halen orada yaşıyor ve çalışıyor.
Etyolojisi halen tartışmalıdır.
Halen dört kişinin kayıp olduğu bildirildi.
Birileri halen kışkırtıyor….
Halen bir korkak, hatta aciz biri olabilirim.
Şüpheli halen kuzeye ilerliyor.
Halen bir mühendislik bürosunda çalışmaktadır.
Kim yaptı ve halen yapıyor bunları?
Halen bağımsız araştırmacı olarak çalışmaktadır.
Akbil: Sanırım bu halen devam eden bir süreç.
Halen 1,5 milyon motorcu üyesi olan dünyanın en büyük kulübüdür.
Hayatın kendisi halen çok etkili bir terapist.
Halen çevrende bulunan tüm güzellikleri düşün ve mutlu ol!”.
Donmuş benim cüzdanı halen eski zamanın parasıyla doluydu.
Halen benzinle çalışıyor ve heryerde doldurabiliyorsun. sıradan bir aracın iki katı menzilli.
O beni tanımıyor ama ben halen onun kim olduğunu biliyorum'' dedi.
Bazen halen Tanrı ile konuşuyorum.
Ancak küresel ekonomi halen önemli güçlüklerle karşı karşıya bulunuyor.
Ancak tren halen 75 mil hızla Stantona doğru ilerliyor.
Çocuk nasıI halen hayatta, Şimdiye asıIıp gömülmüş olur sanıyordum.
Leopoldo Lopez, halen İspanyanın Caracas Büyükelçiliği rezidansında bulunuyor.
Sosyal Demokrasi, halen sosyalizm yolunda yürüyen işçi sınıfının düşmanıdır.