Insanlık suçu Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bu, bir“ insanlık suçu” dur.
Παύει να είναι«Ανθρώπινο Λάθος».Yapan kim olursa olsun, terör bir insanlık suçu.
Εντέλει όποιος και να ήταν, Bir insanlık suçu işlenmiştir.
Συντελείται ένα ανθρωπιστικό αδίκημα.Da ise neredeyse insanlık suçu.
Bu insanlık suçu değil midir dedi.
Δεν πρόκειται συνεπώς για ανθρώπινο λάθος".Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
organize suçlarciddi bir suçturbüyük bir suçtek suçuinsanlık suçuen büyük suçaynı suçtanağır suçfederal bir suçturciddi suçlar
Daha
Bazıları bu saldırıyı bir insanlık suçu olarak niteliyor.
Μερικοί περιγράφουν Bir insanlık suçu daha işlenmiştir.
Ένα ακόμη έγκλημα κατά τις ανθρωπότητας είχε διαπραχθει.Türkiye Cumhuriyeti Devleti açıkça bir insanlık suçu işledi.
ABD: Esad insanlık suçu işliyor.
Terör örgütü PKK/PYD-YPG bugün kabul edilemez bir insanlık suçu daha işledi.
Başka bir insanlık suçu daha tire işareti ile ayrılmış isimler.
Άλλο ένα έγκλημα ενάντια στην κοινωνία τα ονόματα με την παύλα.Neden Eichmannın hareketlerini insanlık suçu olarak tanımlıyorsunuz?
Γιατί περιγράφετε Bu bir insanlık suçudur ve bu insanlık suçu karşılıksız bırakılamaz.
Αυτό είναι ένα Doğa katliamı ve de insanlık suçu barındıran olay.
Geçtiğimiz hafta BH mahkemesinde,Kreşo Luçiç ve Zdravko Mihalyeviç aleyhindeki insanlık suçu davaları başladı.
Στο δικαστήριο Yakalanırsanız size insanlık suçu nasıl olur gösteririm.
Αν σε πιάσουν, θα σου δείξω τί είναι πραγματικά έγκλημα κατά της ανθρωπότητας.Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu,Suriye rejiminin her gün bir insanlık suçu işlediğini söyledi.
Anti-semitizmin bir insanlık suçu olduğunu hatırlattım” dedi.
Και στις δύο εκδηλώσεις χαρακτήρισα Hakimler, Vukovardaki bir hastaneye sığınan kurbanların sivil değilsavaşçı oldukları için sanıklar aleyhindeki beş adet insanlık suçu suçlamasının düşürüldüğünü belirttiler.
Αποσύρθηκαν πέντε κατηγορίες για εγκλήματα κατά της ανθρωπότητας καθώς Musliu hakkında ise dört insanlık suçu ve dört savaş yasa ve geleneklerinin ihlali suçlaması bulunuyor.
Guatemala Devlet Başkanı Alvaro Colom, araştırmayı“ insanlık suçu” olarak nitelendiriyordu.
Radovan Karaciç iki soykırım, beş insanlık suçu, üç savaş yasa ve geleneklerini ihlal, bir de Cenevre Anlaşmasını ciddi derecede ihlal etme suçlamasıyla karşı karşıya bulunuyor.
Uluslararası Ceza Mahkemesi çok sayıda insanlık suçu ve soykırım davası açtı.
BM savaş suçları savcılarıyla varılan savunma anlaşmasının bir parçası olarak, eski bir Bosnalı Sırp yüzbaşısı olan sanık, 6 Mayıs Salı günü,1995 Srebrenika katliamı ile ilgili olarak insanlık suçu isledigini kabul ettigini acikladi.
Ως μέρος μιας συμφωνίας ένστασης με Eski Bosnalı Sırp Komutan Ratko Mladiç, iki adet soykırım suçlamasının dışında,beş insanlık suçu ve dört de savaş yasa ve geleneklerini ihlal suçuyla itham ediliyor.[ Reuters].
Εκτός από Aylar sonra, Mladiç hakkında Lahey mahkemesi tarafından iddianame yayınlandı ve general BM güvenli bölgesinedüzenlenen saldırıyla ilgili olarak soykırım, insanlık suçu ve çeşitli savaş suçlarıyla suçlandı. .
Μήνες αργότερα, Bu iddianamede eski Bosnalı Sırp lider iki soykırım,beş insanlık suçu, üç savaş yasa ve geleneklerini ihlal, bir de Cenevre Anlaşmasını ciddi derecede ihlal suçlamasıyla itham ediliyor.
Βάσει αυτής, Kasım 2002 tarihli değiştirilmiş iddianamede BM mahkemesi, zanlıyı iki adet soykırım,toplam 13 adet insanlık suçu ve savaş yasa veya geleneklerini ihlal suçuyla suçladı.
Μετά από τροποποίηση BM savcıları Çarşamba günü yayınlanan değiştirilmiş ikinci iddianamede, Mladiçi BH ihtilafındaki rolünden ötürü ikiadet soykırımın yanı sıra dokuz insanlık suçu ve savaş yasa ve adetlerini ihlal suçlamasıyla itham ettiler.
Στο δεύτερο τροποποιημένο κατηγορητήριο που εξέδωσαν Veselin Sljivancanin, Mile Radiç ve Mile Mrksiç adlarındaki üç subay, 1991 Vukovar katliamında oynadıklarıiddia edilen rollerle ilgili olarak insanlık suçu ve savaş yasa ve geleneklerini ihlal suçlamalarıyla karşı karşıya bulunuyor.
Οι τρεις αξιωματούχοι-- Βέσελιν Σλιιβαντσάνιν, Μίλε Ράντιτς και Μίλε Μρίκσιτς--αντιμετωπίζουν κατηγορίες για εγκλήματα κατά της ανθρωπότητας και παραβιάσεις των νόμων και θεσμών του πολέμου, σχετικά με τους φερόμενους ρόλους τους στη σφαγή του Βούκοβαρ το 1991.
