NEFRET ETTIĞINI ne Demek Yunan - Yunan Çeviri S

Fiil
σιχαίνεσαι
nefret ediyorum
nefret ederim
sevmiyorum
iğreniyorum
hiç sevmem
tiksiniyorum
bıktım
με μισούνε
benden nefret ediyor
benden nefret ettiren bütün
benden nefret eder
σιχαίνεται
nefret ediyorum
nefret ederim
sevmiyorum
iğreniyorum
hiç sevmem
tiksiniyorum
bıktım

Nefret ettiğini Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Spordan nefret ettiğini sanıyordum.
Νόμιζα ότι σιχαίνεσαι τα σπορ.
Faithten bahsetmekten ne kadar nefret ettiğini biliyorum.
Ξέρω πόσο δεν σου αρέσει να μιλάς για την Φέιθ.
Hep nefret ettiğini söyler durursun.
Πάντα λες, πόσο τα σιχαίνεσαι.
Önceden kaybetmekten nefret ettiğini söylemiştin.
Είπες ότι σιχαίνεσαι να χάνεις.
Benden nefret ettiğini biliyorum ama lütfen bana büyü yapma.
Το ξέρω ότι με μισείς, αλλά μην μου κάνεις και μάγια.
Arkadaşım Hollanddan nefret ettiğini biliyorum.
Ξέρω πως δεν σου αρέσει η Χόλαντ.
Karaciğer nefret ettiğini biliyorum ama bulgogi seviyorum.
Ξέρω ότι σιχαίνεσαι το συκώτι αλλά λατρεύεις το μπουλγκόγκι.
Allynin sanat dünyasından nefret ettiğini herkes biliyor.
Όλοι γνωρίζουν ότι η'λιν μισεί τον κόσμο των τεχνών.
Benden nefret ettiğini biliyorum, ve bana hiç bir şey borçlu olmadığını.
Ξέρω ότι με μισείς, και ότι δεν μου χρωστάς τίποτα.
Arkadaşının senden nefret ettiğini unuttun mu?
Ξεχνάς πως έκανες τον φίλο σου να σε απεχθάνεται;?
Dinle benden nefret ettiğini biliyorum ama şu an ikimiz aynı taraftayız.
Ξέρω ότι με μισείς, αλλά αυτή τη στιγμή, είμαστε στην ίδια πλευρά.
Sanırım babam, senin hepimizden nefret ettiğini düşünüyor.
Νομίζω πως ο μπαμπάς μου πιστεύει πως μας μισείς όλους.
Adamstan nefret ettiğini sanıyordum.
Νόμιζα ότι δεν σου αρέσει ο Άνταμς.
Bilirsin, sana sürpriz yapacaktım, ama senin… sürprizlerden nefret ettiğini biliyorum.
Ξέρεις, θα σου έκανα έκπληξη, αλλά επειδή ξέρω ότι… μισείς τις εκπλήξεις.
Benden niye nefret ettiğini bilmiyorum.
Δεν ξέρω γιατί με μισούνε.
Benden nefret ettiğini biliyorum ama gerçekten kız kardeşimi görmem gerek.
Ξέρω πως με μισείς, αλλά πρέπει οπωσδήποτε να δω την αδερφή μου.
Pariste araba kullanmaktan nefret ettiğini biliyorum, ama yine de.
Ξέρω καλά ότι δεν σου αρέσει να οδηγείς μέσα στο Παρίσι, αλλά.
Benden nefret ettiğini biliyorum Zeyna… kendimden nefret ettiğimden daha fazla değil.
Ξέρω οτι με μισείς Ζήνα αλλα όχι περισσότερο απ'όσο μισώ εγώ τον εαυτό μου.
Şerifin senden nefret ettiğini sanıyordum?
Νόμιζα πως η σερίφης σε μισούσε.
Elflerden nefret ettiğini biliyorum ama biz savaş esirlerini öldürmeyiz.
Ξέρω ότι μισείς τα Ξωτικά, αλλά δεν σκοτώνουμε αιχμαλώτους πολέμου.
Köpeklerden nefret ettiğini sanıyordum.
Νόμιζα μισούσες τα σκυλιά.
Herkesin benden nefret ettiğini hissetmeden burada yaşayabilmek zaten zor.
Είναι ήδη αρκετά δύσκολο για'μένα να βρίσκομαι εδώ, νιώθοντας ότι όλοι με μισούνε.
Benden neden nefret ettiğini bilmiyorum.
Δεν ξέρω γιατί με μισούνε.
Bebeklerden nefret ettiğini sanıyordum.
Νόμιζα ότι μισούσες τα μωρά.
Silahlardan nefret ettiğini söylemişti.
Είπε πως απεχθάνεται τα όπλα.
New Orleanstan nefret ettiğini sanırdım.
Νόμιζα ότι σιχαίνεσαι τη Νέα Ορλεάνη.
Hayır, bundan nefret ettiğini biliyorum.
Όχι, το ξέρω πόσο δεν σου αρέσει αυτό.
Annem yemeklerden nefret ettiğini düşünüyor zaten.
Η μάνα μου νομίζει ότι δεν σου αρέσει η μαγειρική της.
Bu da neden senden nefret ettiğini açıklar, Enosun neden onu kullandığını değil.
Αυτό εξηγεί γιατί σε μισεί, όχι γιατί τον χρησιμοποιεί ο Αίνος.
Cadılar Bayramından nefret ettiğini biliyorum ama ikimize harika kostümler alacağım.
Ξέρω ότι σιχαίνεσαι το Χάλογουιν, αλλά θα μας πάρω γαμάτες στολές.
Sonuçlar: 517, Zaman: 0.0496

Kelime çeviri

S

Nefret ettiğini eşanlamlıları

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Yunan