Okuyor Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Rahiplik okuyor.
Okuyor musun, Marcia?
CD ve DVD okuyor.
Çünkü seni çok insan okuyor.
Psikoloji okuyor.
Combinations with other parts of speech
Evet, orada okuyor, bunu sana söylemiştim.
Yeni oyunu okuyor.
O çocuk evin küçük oğlu Fransada okuyor.
Oregonda okuyor.
Üniversitede otuz bin öğrenci okuyor.
Mektuplarımı okuyor musun?
Bay Sahai, Michelle iki yıldır aynı sınıfta okuyor.
Aritmetik, okuyor.
Charles tarih okuyor, ama bir sanatçı olmak istiyor.
Seni çok insan okuyor.
O hikayeleri okuyor musunuz gerçekten?
Şimdi tabii yarım okuyor.
Öyle ama kızım burada okuyor ve esrarkeşin tekiyle yatıyor.
Oğlum mimarisi okuyor.
Eczacılıkta okuyor, ve tüm ilaçların ismini ezbere biliyor.
O zaman balıklar şiir okuyor.
İkincisi, boyut nadir olayların okuyor için özellikle yararlıdır.
Bu Peder Matthews, sana son duanı okuyor.
Neval güzel sanatlar okuyor, o da sinema!
Arada başka minik çocuklar savaş, ölüm üzerine kahramanlık şiirleri okuyor.
Üniversitede herkes benim gibi okuyor. Alışsan iyi edersin.
Ranger- Bu sınıf ortamı ve farklı beceri ve çeviklik okuyor!
İnsanlar bunları okuyor. Bu, onları gerçek hayatlarında mutsuz yapıyor.
Sen alışılmadık bir karakteriyüksek lisans derecesi programı hakkında okuyor.
Politicodaki herkes onu okuyor, çünkü Slugline flaş haberleri flaş olmadan önce veriyor.