Plânları Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Plânları var.
Savaş plânları demek?
Plânları neymiş?
Bu gece plânları var.
Plânları hiç sevmem.
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
arka planbir eylem planıharika bir planbüyük planlarımükemmel bir planacil durum planıön plandastratejik planen iyi plangelecek planları
Daha
Bunun için plânları var.
Bu plânları hayatım boyunca çalıştım.
Eliasın daha büyük plânları var.
İstilâ plânları rafa kaldırıldı.
Janein seninle ilgili başka plânları var.
Güven bana, bunun plânları yoktur hiçbir yerde.
Belki tanrının benim için başka plânları vardır.
Onun hep başka plânları var gibiydi.
Gizli plânları olan tek kişi sen değilmişsin demek ki.
T72 tankı için plânları aldın mı?
Fries plânları hakkında herhangi bir şey söyledi mi sana?
Avrupa işgal plânları mevcut mu?
Müdürün benim için çok farklı plânları vardı.
Arlingham Place plânları mı bunlar?
Plânları hakkında bildiğin her şeyi bana anlatman gerek.
Bir saat içinde tüm plânları masamda görmek istiyorum.
Onları durduramazsak düşmanları olarak senin için kötü plânları vardır.
Bu kötü adam plânları tarihinin en çılgın plânı.
Sovyetlerin NATOyla gireceği savaşa dair gerçek plânları bozdun.
Her daim işi büyütme plânları yaptım, ama hiç doğru zaman olmadı.
NATO füzelerinin yerini gösteren plânları istiyor.
Onların plânları, basit olarak ziyaretçilere ait birkaç ana gemiye sızarak kontrolünü ele geçirmektir.
Görünüşe bakılırsa ikimizin plânları da istediğimiz gibi gitmedi.
Tüm olasılıkları göz önünde bulundurarak alternatif eylem plânları hazırlıyor.
İran ve ihtiyacımız olacak acil durum plânları. Dediğin gibi anlaşmada hile yapıyorlarsa yani.