Sormadan Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Sormadan Devam Et.
Ayarları Sormadan Değiştir.
Sen sormadan söyleyeyim, Thomas bana her şeyi anlattı.
Çünkü sana sormadan bir şey yaptık.
Bana sormadan onu buraya getirme hakkın yoktu.
Combinations with other parts of speech
Değişiklikleri sormadan uygula.
Ve sen sormadan söyleyeyim. Evet.
Zannedersem benden hoşlanmıştı çünkü ikincisini ben sormadan gösterdi.
Ben sormadan… cevabını verdin bile!
Dosya adı sormadan kaydet.
Size sormadan asla böyle bir şey yapmam.
Ve siz bana ne yaptığımı sormadan önce, güneşin peşinde yüzüyordum.
Sormadan söyleyeyim, o ateşin benimle ilgisi yok.
Çünkü bana sormadan planlar yapıyordu.
Sormadan söyleyeyim; ne olduğu hakkında hiçbir fikrim yok.
Ama Bayan Portera sormadan önce kendi saatine bakmıştı.
Sormadan söyleyeyim, evet, gerçek bir köpeğim. Çiğnenecek oyuncak değilim.
Rachel, sana o kişinin adını sormadan önce şunu düşünmeni istiyorum.
Bana sormadan önce cevabı biliyordun değil mi Cassidy?
Bu ipuçlarını takip edin, sormadan önce bile size aşık olacak.
Bana sormadan raketlerimden birini almış ve kırılmış.
Çünkü o sormadan hayatını çaldığın bir kişi.
Siz sormadan söyleyeyim, bunu doğrulayacak kimse yok.
Pearce, daha bize sormadan sahte kimliğimizi bile hazırladı mı?
Sana sormadan annenle konuştuğum için gerçekten üzgünüm.
Bu davayı bana sormadan aldın çünkü hayır diyeceğimi biliyordun.
Kimse sormadan, Mendezin yerine gelecek kişi hala açıklanmadı.
Önce adama sormadan onun yerine gidip gönüllü olamazsın.
Yani bana sormadan böyle bir karar alman taşınmamız.
Daha kimse sormadan önce şüphelinin'' ben yapmadım'' diye bağırması gibi.