What is the translation of " HOURS TO GO " in Turkish?

• saat kaldı

Examples of using Hours to go in English and their translations into Turkish

Hours to go.
Saat kaldı.

Three hours to go.
Saat daha.

Hours to go.
Saat kalmış.

Seven hours to go.
Saat kaldı.

Hours to go.
Saatim kalmış.

Three hours to go.
Üç saat kaldı.

We have still got another eight hours to go.
Daha 8 saatlik yolumuz var.

Two hours to go.
Saat kaldı.

Follow the rules still need 8 hours to go.- Can not.
Kurallara istinaden onları 8 saat içeride tutmalıyız.- Olmaz.

Six hours to go.
Saat kaldı.

Just seven hours to go.
Yedi saat kaldı.

Six hours to go.
Saat kalmış.

Only eight hours to go.
Sadece 8 saat kaldı.

Two hours to go.
İki saat kaldı.

And only two hours to go.
Sadece iki saatimiz kaldı.

Six hours to go.
Altı saat kaldı.

A few more hours to go.
Bir kaç saat kaldı.

Six hours to go.
Altı saat gidin.

And just nine hours to go.
Ve sadece dokuz saat kaldı.

Seven hours to go.
Saatim kalmış.

So, just 12 hours to go.
Yani, sadece 12 saatin kaldı.

Only 3 hours to go.
Sadece 3 saat kaldı.

And with 24 hours to go.
Üstüne bir de 24 saatimiz arttı.

I took all three this morning and now I have got 18 hours to go till my next shot and a sweat on my back like a layer of frost.
Üç hakkımı da bu sabah kullandım. Bir dahaki morfine kadar önümde 18 saat var. Şimdiden soğuk terler boşalıyor sırtımdan.

At one point it took us two hours to go just a few hundreds yards.
Bir ara sadece birkaç yüz metre ilerlemek… tam iki saatimizi aldı.

I know we have been difficult, but now, eight hours to go, and this final insubordinate act?
İşleri zorlaştırdığımızı biliyorum ama şimdi Sekiz saatte gitmek son itaatsiz eylemimiz mi?

Half hour to go.
Yarım saat kaldı.

Half an hour to go.
Yarım saat kaldı.

You should allow an hour to go to the airport.
Havaalanına gitmek için bir saati gözden çıkarmalısın.

One hour to go, Hatfield.
Son bir saatin kaldı Hatfield.