What is the translation of " I'M LOOKING FORWARD TO IT " in Turkish?

• bunu dört gözle bekliyorum
• iple çekiyorum
• bunu iple çekiyorum
• bunu sabırsızlıkla

Examples of using I'm looking forward to it in English and their translations into Turkish

I'm looking forward to it.
Bunu iple çekiyorum.

Absolutely, I'm looking forward to it.
Kesinlikle, iple çekiyorum.

I'm looking forward to it.
Ve bunu iple çekeceğim.

Not yet, but I'm looking forward to it.
Henüz değil ama bunu iple çekiyorum.

I'm looking forward to it.
Artık, önüme bakıyorum.

On the contrary, I'm looking forward to it.
Tam tersi, bunu dört gözle bekliyorum.

I'm looking forward to it. Yeah.
Evet, iple çekiyorum.

On the contrary, I'm looking forward to it.
Tam tersine… bunu dört gözle bekliyorum.

I'm looking forward to it!
Sabırsızlanıyorum bunun için.

No, the terrible thing is, I'm looking forward to it.
Hayır, korkunç olan, bunu sabırsızlıkla beklemem.

But I'm looking forward to it.
Ama iple çekiyorum.

I wouldn't say I'm excited, but I'm looking forward to it.
Heyecanlı olmasam da binmeyi iple çekiyorum.

Yeah, I'm looking forward to it.
Evet, ileri görüşIüyüm.

I play games better than she does, so I'm looking forward to it.
Ben ondan daha iyi oyunlar oynuyorum o yüzden bunun için sabırsızlanıyorum.

I'm looking forward to it.
Ben onu dört gözle bekliyorum.

Oh, yes. I'm looking forward to it.
Evet, bunu iple çekiyorum.

I'm looking forward to it.
Bunu sabırsızlıkla bekliyorum.

In fact, I'm looking forward to it.
Aslında bunu dört gözle bekliyordum.

I'm looking forward to it.
Bunu sabırsızlıkla bekleyeceğim.

Alright, I'm looking forward to it.
Pekâlâ, bunu sabırsızlıkla bekleyeceğim.

I'm looking forward to it.
Sabırsızlıkla bekliyorum. Ben de.

With her, I'm looking forward to it.
Onunla iken, bunu dört gözle bekliyorum.

I'm looking forward to it buddy.
Sabırsızlıkla bekliyorum dostum.

Tell him… I'm looking forward to it.
Ona, bunu dört gözle beklediğimi söyleyin.

I'm looking forward to it, actually.
Aslında bunu dört gözle bekliyorum.

No, I'm looking forward to it.
Hayır. ben… bunun için sabırsızlanıyorum.

I'm looking forward to it, headmaster.
Sabırsızlıkla bekliyorum, müdür bey.

I'm looking forward to it, it will be like a holiday.
Tatil gibi bir şey. İple çekiyorum aslında.

I'm looking forward to it. Me and Agnes hanging out in our place.
Biz Agnes ile burada takılacağız işte. Bense sabırsızlanıyorum.

I'm looking forward to it and think we should make no reference to the earlier meeting.
Sabırsızlıkla bekliyorum ve bence önceden buluşmamıza gerek de yok.