What is the translation of " I DON'T WANT TO GO " in Turkish?

• gitmek istemiyorum
• ben gitmek istemiyorum
• çıkmak istemiyorum
• girmek istemiyorum
• gitmeyi hiç istemiyorum
• hadi artık sizinle gelmek istemiyorum
• gitmek istemiyorum git
• dönmek istemiyorum
• gitmeni istemiyorum gitmek istemiyorum
• gitmek istemediğimi
• gitmek istemediğim
• gitmek istemiyor
• hiç gitmek istemiyorum

Examples of using I don't want to go in English and their translations into Turkish

But I don't want to go.
Ben gitmek istemiyorum ama.

Give me the phone. I don't want to go.
Gitmek istemiyorum.- Bana telefonu ver.

I don't want to go home.
Eve gitmeyi hiç istemiyorum.

Come on. No, I don't want to go in.
İçeri girmek istemiyorum.- Haydi. Hayır.

I don't want to go on stage.
Sahneye çıkmak istemiyorum ki.

Come on. No, I don't want to go in.
İçeriye girmek istemiyorum.- Haydi. Hayır.

I don't want to go. I'm coming.
Ben gitmek istemiyorum. Geliyorum.

It's nearly tomorrow and I don't want to go.
Yarın oldu olacak ama gitmeyi hiç istemiyorum.

Daddy, I don't want to go.
Baba, ben gitmek istemiyorum.

I don't want to go with You. Get in.
Bin hadi. Artık sizinle gelmek istemiyorum.

Go. Go! I… No, I don't want to go.
Git. Hayır, gitmek istemiyorum. Git.

I don't want to go. Come with me.
Ben gitmek istemiyorum. Benimle gel.

Please?- I don't want to go.
Ben gitmek istemiyorum. Lütfen?

I don't want to go to P.E. anymore.
Beden dersine girmek istemiyorum artık.

Please?- I don't want to go.
Lütfen? Ben gitmek istemiyorum.

I don't want to go to court, Michael.
Mahkemeye çıkmak istemiyorum, Michael.

Get in. I don't want to go with You.
Bin hadi. Artık sizinle gelmek istemiyorum.

I don't want to go on that shitty TV show.- Yes.
Ben gitmek istemiyorum o boktan TV şovunda.- Evet.

Come on. I don't want to go up alone.
Yukarı tek başıma çıkmak istemiyorum. Gel haydi.

I don't want to go against Shifu, but Po is the Dragon Warrior.
Shifuya karşı çıkmak istemiyorum, ama Po ejderha savaşçısı.

Mission abort! I don't want to go back to prison!
Tekrar hapse girmek istemiyorum! Görev iptal!

No. I don't want to go like that. No.
Öyle çıkmak istemiyorum. Hayır, hayır.

No, I don't want to go in! No!
Hayır! Oraya gitmek istemiyorum! Hayır!

No, I don't want to go. Dad, no!
Hayır, gitmek istemiyorum. Baba, hayır!

No. No. I don't want to go like that.
Öyle çıkmak istemiyorum. Hayır, hayır.

So I don't want to go too far into it.
O yüzden buna çok ta girmek istemiyorum.

Aye, I don't want to go back, Father, so I don't.
Evet, Dönmek istemiyorum peder Dönmeyeceğim de. Hayır.

I don't want to go and I know you don't want to go either.
Ben gitmek istemiyorum ve senin de gitmek istemediğini biliyorum.