What is the translation of " ISN'T THE PROBLEM " in Turkish?

• sorun değil
• problem değil
• dert değil
• mesele değil

Examples of using Isn't the problem in English and their translations into Turkish

That isn't the problem.
Bu sorun değil.

Cause calling Chronos isn't the problem.
Çünkü Chronosu çağırmak sorun değil.

Lee isn't the problem.
Lee sorun değil.

They're all over, finding one isn't the problem.
Her yerdeler, birini bulmak sorun değil.

Tom isn't the problem.
Tom mesele değil.

Getting in isn't the problem.
Girmek sorun değil.

The name isn't the problem, you have been seen by half the family.
İsim sorun değil, ailenin yarısı tarafından görüldün.

Liking myself isn't the problem.
Kendimi sevmem mesele değil.

Battery isn't the problem, wiring is..
Sorun pil değil. Sorun kabloları.

Killing them isn't the problem.
Öldürmek dert değil.

Money isn't the problem.
Para problem değil.

The production isn't the problem.
Üretim sorun değil.

Aging isn't the problem.
Yaşlanmak sorun değil.

The front gate isn't the problem.
Ön kapı dert değil.

Her dancing isn't the problem, it's actually fierce.
Dansı problem değil… sadece yeterince ateşli değil..

The interview isn't the problem.
Röportaj sorun değil.

This man isn't the problem.
Bu adam sorun değil.

Killing Talika isn't the problem.
Talikaayı öldürmek sorun değil.

No. Money isn't the problem.
Para sorun değil. Hayır.

Killing Talikaa isn't the problem.
Talikaayı öldürmek sorun değil.

Bribery isn't the problem.
Rüşvet vermen sorun değil.

Killing them isn't the problem.
Onları öldürmek sorun değil.

The Sun isn't the problem.
Güneş sorun değil.

The pregnancy isn't the problem.
Hamilelik sorun değildi.

Getting in isn't the problem.
Girmek problem değil.

Finding him isn't the problem.
Onu bulmak sorun değil ki.

The policy isn't the problem.
Politika sorun değil.

Getting to Mars isn't the problem. Yeah.
Marsa gitmek sorun değil.- Evet.

Selling the house isn't the problem, Brandon.
Evi satmak problem değil, Brandon.

No. Your scoliosis isn't the problem, Ms. Venable.
Yok hayır. Skolyozun değil Sorun, Bayan Venable.