What is the translation of " PROGRAMMING " in Turkish?

• program
• programlamak
• programlama
• programı
• programları
• programlaması
• programını
• programlamaya
• bir proglamlama

Examples of using Programming in English and their translations into Turkish

We all have programming.
Hepimizin programlaması var.

Programming for combat completed.
Dövüş programlaması tamamlandı.

Coordinates are done programming.
Koordinat programlaması bitti.

Their programming is simple.
Onları programlaması basittir.

Hope". That's the password to delete the programming.
Programı silen şifre bu. Umut.

Programming love is quite an art.
Sevgiyi programlamak büyük bir başarıdır.

You're capable of programming yourself!
Kendini programlama yeteneğine sahipsin!

Adult programming all day, every day.
Yetişkin programları tüm gün, her gün.

Who does your company's musical programming?
Şirketinin müzik programını kim yapıyor?

The programming to me? Why don't you just leave?
Neden sadece programı bana bırakmıyorsun?

Hope". That's the password to delete the programming.
Programı silme şifresi bu.'' Umut.

What's so interesting about a programming language like Hypertext.
Hypertext gibi bir proglamlama dilinde ilginç olan şey.

Can I just say that this network's Saturday night programming is.
Bu kanalın cumartesi günü programları gerçekten.

Programming, even momentarily. I have never seen anyone override the.
Geçici olarak bile programı bastırabilen kimse olmamıştı.

I just need to access its core programming.
Sadece çekirdek programlamaya ulaşmam lazım.

This language is only suitable for GPU programming and is not a general programming language.
Bu dil sadece GPU programlamak içindir ve genel amaçlı bir programlama dili değildir.

I would think about expanding your programming.
Ben de programları genişletmek hakkında düşünüyordum.

But when danger is perceived, the programming takes over. He can be normal.
Ama bir tehlike hissettiğinde, programı devreye giriyor. Tamamen normal yaşayabilir.

He could lose his HBO and all their delightful original programming.
HBO kanalını ve getirdiği müthiş, orijinal programları kaybedebilir.

Not all our people's programming was faulty.
Bütün adamlarımızın programları hatalı değildi.

They built this entire vessel so Voyager could fulfil its programming.
Voyager programını yerine getirsin diye bu gemiyi inşa etmişlerdir.

Ed, I have got Tuesday night programming that's number one.
Salı akşamı bir numara olan program var elimde, Ed.

What would your mom say when you told her?- Children's programming.
Çocuk programı. O adamla evlenmeyeceğini söylediğinde annen sana ne dedi?

We could go over your programming again.
Programını tekrar gözden geçirebiliriz sanırım.

I guess… pretty good at code, develop algorithms… so forth. Um… Programming.
Programlama sanırım. Kodlamada, algoritma geliştirmede falan iyiyim.

What's the difference between programming and teaching?
Programlamak ve öğretmek arasında ne fark var ki?

I guess… pretty good at code, develop algorithms… so forth. Um… Programming.
Kodlamada, algoritma geliştirmede falan iyiyim. Programlama sanırım.

I promise… I can clean any residual programming from your mind.
Sana söz veriyorum ki aklındaki tüm kalıntı programları temizleyebilirim.

I'm afraid so. We have initiated a memory purge to restore Data's programming.
Datanın programını eski haline getirmek için kademeli bir bellek arındırma başlattık.

He can be normal, but when danger is perceived, the programming takes over.
Ama bir tehlike hissettiğinde, programı devreye giriyor. Tamamen normal yaşayabilir.