What is the translation of " QUICK ANSWER " in Turkish?

• hızlı bir cevap
• kısa cevap
• çabuk yanıt
• hemen cevap

Examples of using Quick answer in English and their translations into Turkish

Quick answer.
Çabuk yanıt.

That was a quick answer!
Çabuk bir cevaptı!

Quick Answers.
Hızlı Yanıtlar.

That was a quick answer.
Çok çabuk cevap verdin.

Quick answer.
Kısa cevap vereyim.

That was a really quick answer.
Çok hızlı cevap verdin.

No. Quick answer.
Kısa cevap vereyim. Hayır.

I didn't say a quick answer.
Cevabı çabuk olacak demedim.

Quick answer. No.
Kısa cevap vereyim. Hayır.

I need a quick answer, Frank.
Hızlı bir cevap gerek, Frank.

Quick answer. Yes, I do.
Hızlı cevabım, evet isterim.

Thanks for your quick answer.
Hızlı cevabınız için teşekkürler.

Um, quick answer.
Hızlı cevabım, evet isterim.

And we need a quick answer.
Ve hızlı bir cevaba ihtiyacımız var.

Quick answer: no quick orders.
Çabuk sipariş yok. Çabuk yanıt.

I need a quick answer, Frank.
Hemen bir yanıta ihtiyacım var Frank.

Quick answer: no quick orders.
Çabuk yanıt: Çabuk sipariş yok.

No quick orders. Uh, quick answer.
Çabuk yanıt: çabuk sipariş yok.

But if you're asked where he is, I want you to have a quick answer.
Ama sana nerede olduğu sorulursa eğer, buna çabuk bir cevap bulmanı istiyorum.

Again it's quick questions, quick answers, yeah? I show you pictures, you react?
Yine hızlı soracağım ve lütfen cevaplarınız hızlı olsun tamam mı?

Sounds like I'm not gonna get a quick answer.
Hızlı bir cevap alamayacağım gibi görünüyor.

Sounds like I'm not gonna get a quick answer to my question.
Hızlı bir cevap alamayacağım gibi görünüyor.

Go over by that trampoline and talk it through before you give me another quick answer.
Bana hemen cevap vermeden önce şu tramplenin oraya gidip düşünün.

Well, since you're in a hurry, I will give you a quick answer.
Madem acelen var sana hemen cevap vereyim:.

Google tries to provide you exactly that using our Quick Answers.
Google Hızlı Yanıtlarımızı kullanarak. size tam aradığınızı sunmaya çalışır.

You can't propose inside the wall of a bathroom and expect a quick answer.
Bir duvarın içinde teklif yapıp, hızlı bir cevap bekleyemezsin.

You can't just propose to somebody inside the wall of a bathroom stall… and expect a quick answer.
Bir duvarın içinde teklif yapıp, hızlı bir cevap bekleyemezsin.

Go over by that trampoline and talk it through before you give me another quick answer.
Bana acele bir cevap vermeden önce tramplenin oraya gidip iyice bir konuşun.

And the challenge for the state department, for us… Sounds like I'm not gonna get a quick answer.
Hızlı bir cevap alamayacağım gibi görünüyor. Ve Dışişleri Bakanlığı için zorluk, bizim için.

And the challenge for the state department, for us… Sounds like I'm not gonna get a quick answer.
Ve Dışişleri Bakanlığı için zorluk, bizim için… Hızlı bir cevap alamayacağım gibi görünüyor.