What is the translation of " THE TIMER " in Turkish?

• kronometre
• zamanlayıcı
• saati
• sayacı
• zamanı
• zaman ayarı
• zaman sayacı
• zamanlayıcıyı ayarladın
• zamanlayıcıyı
• kronometreyi
• saat
• sayaç
• zamanlayıcıya
• saatini
• zamanlayıcıyla

Examples of using The timer in English and their translations into Turkish

Start the timer.
Saati başlat.

The timer's still going.
Kronometre hala çalışıyor.

Who set the timer?
Saati kim kurdu?

Set the timer for two hours.
Sayacı iki saate ayarla.

I forgot to set the timer.
Zamanı ayarlamayı unuttum.

Stop the timer and we will talk.
Saati durdur da konuşalım.

Describe it.- What?- The timer.
Tarif et.- Ne?- Saati.

The timer just jumped a minute.
Kronometre bir dakika atladı.

Describe it.- The timer.- What?
Tarif et.- Ne?- Saati.

Now turn it on again, and start the timer.
Şimdi tekrar çalıştır ve saati başlat.

Why has the timer stopped on this one?
Neden bunun sayacı durdu?

I just need to set the timer.
Zamanı ayarlamam gerekli.

And why is the timer set to 10 minutes from now?
Ve neden kronometre 10 dakika sonrasına ayarlı?

Then you will now activate the timer, please.
Öyleyse saati aktifleştirin, lütfen.

Set the timer for two hours. Activate the bomb.
Sayacı iki saate ayarla. Bombayı çalıştırın.

What?- Why the timer?
Neden zamanlayıcıyı ayarladın?- Neyi?

I set the timer for this one, and I took the rest.
Bunun için zamanı kurdum ve gerisini aldım.

The time travel must have affected the timer.
Zaman yolculuğu sayacı etkilemiş olmalı.

Billie, why's the timer still going?
Billie, neden kronometre hala çalışıyor?

The timer, the thermostat, the thingy, control.
Zaman ayarı, termostat, zımbırtı, kontrol.

Activate the bomb. Set the timer for two hours.
Sayacı iki saate ayarla. Bombayı çalıştırın.

Go! Go! The timer, the propellant and a micro fan.
Git! Git! Zamanlayıcı, püskürtücü ve bir mikro fan.

It's too late. My bombs are armed and the timer is set.
Çok geç. Bombalar yerleştirildi ve zamanlayıcı ayarlandı.

Go! Go! The timer, the propellant and a micro fan!
Zamanlayıcı, püskürtücü ve bir mikro fan. Git! Git!

Um… the, uh… the ti… the timer just jumped a minute.
Şey. Zaman kronometre bir dakika atladı.

The timer might be broken, but that bomb's armed. Lieutenant.
Teğmen. Zamanlayıcı kırılmış olabilir, ama bomba çalışıyor.

The timer might be broken, but that bomb's armed. Lieutenant.
Zamanlayıcı kırılmış olabilir, ama bomba çalışıyor. Teğmen.

The timer's connected to an actuator that opens a solenoid valve.
Zaman sayacı, bir solenoit valfini açan bir çalıştırıcıya bağlı.

The timer on the bomb was set to blow up an empty hall.
Bombadaki zamanlayıcı boş bir salonu patlatmak için ayarlanmıştı.

And the timer allows the perp to flee the scene before it goes off.
Zaman ayarı ise failin patlamadan önce kaçmasını sağlıyor.