Examples of using To be taught a lesson in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
He needs to be taught a lesson.
There are four mortal boys who need to be taught a lesson.
Ders alması gereken dört ölümlü oğlan var.You need to be taught a lesson.
Bir ders alman gerekiyor.Stubblerud"- the moment when there's no turning back,when the human needs to be taught a lesson.
Stubblerud''- geri dönüşün artık mümkün olmadığı an,insanın bir ders alması gereken an.He needs to be taught a lesson.
Bir ders alması gerekiyor.He said something about friends up north andthat ours wasn't the only government that needed to be taught a lesson.
Kuzeydeki arkadaşlarından bahsetti ve dedi ki bizimkisi ders alması gereken tek devlet değilmiş.He needs to be taught a lesson.
Buna dersini vermek gerek!It's the Nohrin that need to be taught a lesson!
Ders alması gereken Nohrinler!That needed to be taught a lesson. and that ours wasn't the only government.
Ve ders alması gereken tek devletin… bizimki olmadığından.Because you needed to be taught a lesson.
Çünkü ders almanız gerekiyordu.She needs to be taught a lesson.
Bir ders alması gerekiyor.Taxi drivers like this need to be taught a lesson!
She needs to be taught a lesson.
Ona bir ders vermek gerek.You, on the other hand, need to be taught a lesson.
Diğer yandan sana iyi bir ders vermemiz gerekiyor.He needs to be taught a lesson.
Bir ders almaya ihtiyacı var.Guys, I think that man needs to be taught a lesson.
Arkadaşlar, sanırım bu adama bir ders vermemiz gerekiyor.He needed to be taught a lesson.
Bir ders vermem gerekiyordu.This Barney needs to be taught a lesson.
Bu Barneyin bir ders alması gerek.They need to be taught a lesson.
İyi bir ders almaları lazım.Some people need to be taught a lesson.
He needs to be taught a lesson.
İyi bir ders alması gerekiyor.Oh, God, I have been so bloody naughty, and I need to be taught a lesson and you're the one to do it.
Oh, Tanrım, kör olasıca edepsizin tekiyim,… ve bunun için ders almam gerek, buna da sen vereceksin.They need to be taught a lesson.
Bir ders vermeleri gerekiyor.You need to be taught a lesson.
He needed to be taught a lesson.
Bir ders verilmesi gerekiyordu.They needed to be taught a lesson.
Bir ders almaları gerekiyordu.Imad needs to be taught a lesson.
İmada bir ders vermek gerekiyor.He needed to be taught a lesson.
Ona bir ders verilmesi gerekiyordu.They need to be taught a lesson.
Onlara bir ders verilmesi gerekiyordu.Tom needed to be taught a lesson.
Toma bir ders öğretilmesi gerekiyordu.
