What is the translation of " WHEN YOU START " in Turkish?

• başlayınca
• başladığında
• başladığınızda
• zaman ise endişelenmeye başlasan
• zaman zordur hissetmeye başladığında

Examples of using When you start in English and their translations into Turkish

Just let me know when you start.
Sadece başladığınızda bana bildirin.

Let me know when you start, because that wasn't funny!
Başlayınca haber ver, çünkü bu komik değildi!

Better for you to be prepared when you start hearing.
İşitmeye başladığınızda hazır olmanız daha iyi.

When you start with a big pair, you open at 200.
Büyük bir çiftle başlayınca 200le açıyorsun.

You tell him to call when you start"feeling it.
Sen hissetmeye başlayınca, ona aramasını söyle.

Or when you start snoring at my grandmother's funeral?
Ya da büyükannemin cenaze töreninde horlamaya başladığında?

Paying taxes and wearing clothes. Let me know when you start.
Vergi ödeyip kıyafet giymeye başlayınca bana haber ver.

And when you start looking, everything seems up for grabs.
Aramaya başladığınızda ise her şey gayet açık görünüyor.

To prevent sparks from igniting a fire when you start cutting.
Kesmeye başladığında kıvılcımların yangın çıkartmasını önlemek için.

Let me know when you start paying taxes and wearing clothes.
Vergi ödeyip kıyafet giymeye başlayınca bana haber ver.

Do you have to chew their gum? When you start to like boys?
Oğlanlardan hoşlanmaya başlayınca sakızlarını çiğnemen mi gerekiyor?

When you start to rush, to make more mistakes. that's when you start..
Acele etmeye başlayınca daha çok hata yaparsın.

I will start following orders when you start telling the truth.
Gerçeği anlatmaya başladığında emirlere uymaya başladım.

And when you start that turn Well, you got to be in sync.
Ve şu dönüşü yapmaya başladığınızda… senkronize olmalısınız.

Lucinda teaches you this when you start working for her, right?
Ona çalışmaya başladığında Lucinda bunu öğretti, değil mi?

When you start talking Mandarin, I know it's time to hang up.
Mandarince konuşmaya başlayınca kapatma zamanının geldiğini anlıyorum.

It's only really over when you start bleeding other stuff.
Ancak diğerlerinin kanını akıtmaya başladığında gerçekten sona ermiş oluyor.

But when you start talking about closing the mines, l- I just don't understand.
Ama mayınları kapatmayı konuşmaya başladığında, Ben sadece anlamıyorum.

Yes. but it's only dangerous When you start answering yourself.
Evet; ama asıl kendinize cevap vermeye başlayınca tehlikeli bir hâl alır.

And when you start to hate her again, which you will, you come back to daddy.
Ondan nefret etmeye başladığında ki edeceksin, babana geri dön.

I- I just don't understand. But when you start talking about closing the mines.
Ama mayınları kapatmayı konuşmaya başladığında, Ben sadece anlamıyorum.

You won't learn anything. If you get special treatment when you start work.
Hiçbir şey öğrenemezsin. İşe başladığında özel muamele görüyorsan.

What you have to do when you start feeling lonely is to get yourself busy.
Kendinizi meşgul tutmak. Yalnız hissetmeye başladığınızda yapmanız gereken.

You think that you have bought a fun baby dragon. When you start smoking.
Sigaraya başlayınca bebek bir ejderha aldığını sanıyorsun.

It's actually very complex when you start to think about it as a programming problem.
Bunu bir programlama sorunu olarak düşünmeye başlayınca çok karmaşık bir şey.

Is to get yourself busy. What you have to do when you start feeling lonely.
Kendinizi meşgul tutmak. Yalnız hissetmeye başladığınızda yapmanız gereken.

You should start to worry. When you start a dream about good things.
İyi şeyler görmeye başladığın zaman ise… endişelenmeye başlasan iyi olur.

You know I can't understand a thing when you start waving your hands around like that.
Ellerini öyle sallamaya başladığında hiç bir şey anlamadığımı biliyorsun.

That you should start to worry. It's when you start to dream about good things.
İyi şeyler görmeye başladığın zaman ise… endişelenmeye başlasan iyi olur.

I think that you will create something big when you start looking around at your own environment.
Kendi çevrene bakmaya başladığında…'' bence büyük bir şey yaratacaksın.