What is the translation of " X-RAY DIFFRACTION " in Turkish?

• x-ışını kırınım
• x-ışını kırınımı

Examples of using X-ray diffraction in English and their translations into Turkish

We verified with X-ray diffraction..
X-ray taramasıyla bunu onayladık.

XRF, X-ray diffraction, and the results are very positive so far.
XRF, X-ışınları kırınımı testleri gibi. Simdiye kadar, aldigimiz sonuclar gayet olumlu.

The thesis was on X-ray diffraction images.
Tezi, x ışını difraksiyon resimleri üzerineydi.

This is the method used in the original discovery of X-ray diffraction.
Bu X-ışını difraksiyonunun ilk keşfinde kullanılmış bir metottur.

Gosling made the X-ray diffraction image of DNA known as Photograph 51.
Dahası DNAnın X-ışını kırınım görüntüleri, özellikle Fotoğraf 51deki çalışmaları ile ünlüdür.

I was up all night using the new free-electron laser for my X-ray diffraction experiment.
Tüm gece boyunca X-Ray kırınımı deneyim için yeni serbest elektron lazerini kullanmakla meşguldüm.

An intuitive understanding of X-ray diffraction can be obtained from the Bragg model of diffraction..
X-ışını dağılımının sezgisel bir anlayışı Braggın dağılım modelinden elde edilebilir.

X-ray diffraction is a form of elastic scattering; the outgoing X-rays have the same energy, and thus same wavelength, as the incoming X-rays, only with altered direction.
X ışını kırınımı elastik saçılımın bir formudur; giden X ışınları gelen X ışınları gibi aynı ancak değişik yönde enerjiye ve dalga boyuna sahiptir.

Franklin, working with Gosling, started to apply her expertise in X-ray diffraction techniques to the structure of DNA.
Franklin, Gosling ile birlikte çalışarak, X-ışını kırınım tekniklerindeki uzmanlığını DNA yapısına uygulamaya başladı.

The first X-ray diffraction pictures of the crystallised virus were obtained by Bernal and Fankuchen in 1941.
Kristalize virüsün ilk X ışını kristalografisi görüntüleri Bernal ve Fankuchen tarafından 1941de elde edildi.

She became a research associate at King's College London in 1951 and worked on X-ray diffraction studies, which would eventually facilitate the double helix theory of the DNA.
De Kings College Londonda araştırma ortağı oldu ve sonunda DNAnın çift sarmal teorisini kolaylaştıracak X-ışını kırınımı çalışmaları üzerinde çalıştı.

Since the 1920s, X-ray diffraction has been the principal method for determining the arrangement of atoms in minerals and metals.
Lerden bu güne, X-ışını kırınımı metallerde ve minerallerde atomların dizilişini belirlemek için kullanılan en temel metottur.

The standard analysis, involving only Fourier transforms of Bessel functions and DNA molecular models, is still routinely used to analyze A-DNA and Z-DNA X-ray diffraction patterns.
Sadece Bessel fonksiyonlarının Fourier transformu ile yapılan standart analiz ve DNA moleküler modeller hâlâ A-DNA ve Z-DNAnın X-ışını kırınım örüntülerinin analizi için kullanılmaktadır.

Together they produced the first X-ray diffraction photographs of the"form B" paracrystalline arrays of highly hydrated DNA.
Birlikte, yüksek-hidrate DNAnın'' form B'' parakristalin dizilerinin ilk X-ray difraksiyon görüntülerini elde ettiler.

Therefore, neutron scattering is very useful for observing the positions of light atoms with few electrons, especially hydrogen, which is essentially invisible in the X-ray diffraction.
Bu yüzden, saçılan nötron X-ray difraksiyonunda temel olarak gözlenemeyen, özellikle hidrojen gibi çok az sayıda elektronlu hafif atomların pozisyonlarını gözlemlemek için çok faydalıdır.

Prior to the first X-ray diffraction experiments, the spacings between lattice planes in a crystal were not known with certainty.
İlk X-ışını kırınım deneyleri öncesine kadar kristallerin kafes yapılarındaki yüzeyler arasındaki mesafe kesin olarak bilinmiyordu.

During the next two years, the pair worked closely together to perfect the technique of x-ray diffraction photography of DNA and obtained at the time the sharpest diffraction images of DNA.
Sonraki iki yıl boyunca, ikili birlikte çalışarak DNAnın x-ray difraksiyon görüntüleme tekniğini mükemmelleştirdiler ve aynı zamanda DNAnın en keskin difraksiyon görüntülerini elde ettiler.

Each X-ray diffraction image represents only a slice, a spherical slice of reciprocal space, as may be seen by the Ewald sphere construction.
Her bir X-ışını kırılma görüntüsü Ewald küre yapısı ile görülebileceği gibi, tek bir dilimi, karşılıklı uzay küresel dilimini temsil eder.

The oldest and most precise method of X-ray crystallography is single-crystal X-ray diffraction, in which a beam of X-rays strikes a single crystal, producing scattered beams.
X-ışını kristalografisinin en eski ve en kesin yöntemi, bir X-ışını huzmesinin tek bir kristale çarparak dağılmış huzmeler ürettiği tek-kristal X-ışını kırınımıdır.

In general, single-crystal X-ray diffraction offers more structural information than these other techniques; however, it requires a sufficiently large and regular crystal, which is not always available.
Genel olarak, tek-kristal X-ışını difraksiyonu bu diğer tekniklerden daha fazla yapısal bilgi sunar; ancak, bu her zaman elde mevcut olmayan yeterli miktarda geniş ve düzenli kristal gerektirir.

Industrial applications of materials science include materials design, cost-benefit tradeoffs in industrial production of materials, processing methods(casting, rolling, welding, ion implantation, crystal growth, thin-film deposition, sintering, glassblowing, etc.), and analytic methods characterization methods such as electron microscopy, X-ray diffraction, calorimetry, nuclear microscopy(HEFIB), Rutherford backscattering, neutron diffraction, small-angle X-ray scattering(SAXS), etc.
Malzeme biliminin endüstriyel uygulamaları malzeme tasarımı, malzemelerin sanayi üretimindeki maliyet-kazanç dengesi, işleme teknikleri( döküm, haddeleme, kaynak, iyon katkılama, kristal büyütme, ince zar bırakım, sinterleme, cam üfleme vb.) ve elektron mikroskopi, X ışını kırılması, ısı ölçüm, nükleer mikroskopi, Rutherford geri saçılımı, nötron kırılması, küçük açılı X ışını dağılması gibi analitik teknikleri içerir.

For all above mentioned X-ray diffraction methods, the scattering is elastic; the scattered X-rays have the same wavelength as the incoming X-ray..
Yukarıda sözü edilen X-ışını kırınımı metotları için, saçılma esnektir; saçılan X-ışınları kristale gelen X-ışınlarıyla aynı dalga boyundadır.

The most known methods used in microanalysis are: Most of the spectroscopy methods: ultraviolet-visible spectroscopy, infrared spectroscopy, nuclear magnetic resonance, X-ray fluorescence also mass spectrometry Most of the chromatography methods: high-performance liquid chromatography, Gel permeation chromatography; Some thermal analysis methods: differential scanning calorimetry, thermogravimetric analysis; Electrophoresis; Field flow fractionation; X-ray diffraction; Combustion analysis.
Mikroanalizde kullanılan en bilinen yöntemler: Spektroskopi yöntemlerinin çoğu: ultraviyole-görünür spektroskopi, kızılötesi spektroskopi, nükleer manyetik rezonans, X ışını floresansı ve kütle spektrometrisi Kromatografi yöntemlerinin çoğu: yüksek performanslı sıvı kromatografisi, Jel geçirgenlik kromatografisi; Bazı termal analiz yöntemleri: diferansiyel taramalı kalorimetre, termogravimetrik analiz; Elektroforez; Alan akışı parçalama; X ışını kırınımı; Yanma analizi.

Their double-helix, molecular model of DNA was then based on one X-ray diffraction image(labeled as"Photo 51") taken by Rosalind Franklin and Raymond Gosling in May 1952, and the information that the DNA bases are paired.
Çift sarmallı moleküler modelleri tek bir X-ışını kırınım resmine dayanmaktaydı, bu resim Rosalind Franklin ve Raymond Gosling tarafından Mayıs 1952de elde edilmişti.

Their corresponding X-ray diffraction& scattering patterns are characteristic of molecular paracrystals with a significant degree of disorder(over 20%), and the structure is not tractable using only the standard analysis.
Bunlara karşılık gelen X-ışını kırınım ve saçılım örüntüleri, önemli derecede düzensizlik(gt; 20%) içeren parakristaller için karakteristiktir ve dolayıyla standart analizle yapı çözülemez.

As a result of a deal struck by the two laboratory directors, articles by Wilkins and Franklin, which included their X-ray diffraction data, were modified and then published second and third in the same issue of Nature, seemingly only in support of the Crick and Watson theoretical paper which proposed a model for the B form of DNA.
İki laboratuvar direktörü tarafından yapılan bir anlaşma sonucunda Wilkins ve Franklinin X-ışını kırınım verilerini içeren makaleleri değiştirildi ve sonra Natureın aynı sayısında ikinci ve üçüncü olarak yayınlandı, görünüşte yalnızca Cricki destekledi. ve B biçimi için bir model öneren Watson teorik makalesi.

In this way, X-ray diffraction and fluorescence; optical absorption and photoluminescence; Mössbauer, Raman and Brillouin scattering; positron annihilation and other signals can be measured from materials under high pressure.
Böylelikle, X-ray ışın kırınımı ve flüorışıması; optiksel emilim ve ışıldanım; Mössbauer, Raman ve Brilloin saçılımı; pozitron yokoluşu ve diğer sinyaller yüksek basınç altında materyalden ölçülebilir.

The first published reports of A-DNA X-ray diffraction patterns-and also B-DNA-used analyses based on Patterson transforms that provided only a limited amount of structural information for oriented fibers of DNA.
A-DNA ve B-DNAnın X-işini kırınım örüntülerinin ilk yayımlanan raporları Patterson transformlarına dayanan analizler kullanmış, bunlar buzağı timus DNAsının yönlendirilmiş lifleri için sınırlı miktarda yapısal bilgi sağlamışlardı.

For single crystals of sufficient purity and regularity, X-ray diffraction data can determine the mean chemical bond lengths and angles to within a few thousandths of an angstrom and to within a few tenths of a degree, respectively.
Yeterli saflık ve düzenlilikteki tek kristaller için, X-ışını kırımı verileri ortalama kimyasal bağ uzunluk ve açılarını sırasıyla bir angstromun birkaç binde biri ve bir derecenin birkaç onda biri içerisi kesinlikte belirleyebilir.

Mering was an X-ray crystallographer who applied X-ray diffraction to the study of rayon and other amorphous substances, in contrast to the thousands of regular crystals that had been studied by this method for many years.
Mering, uzun yıllardır bu yöntemle incelenen binlerce düzenli kristalin aksine, rayon ve diğer amorf maddeler araştırmasına X-ışını kırınımı uygulayan bir X-ışını kristalografıydı. Ona amorf maddelere X-ışınları kristalografisini uygulamak için pratik yönlerini öğretti.