Examples of using Takdir in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bu, takdir edilmeli.
Duygu, sadakat, takdir, adalet.
Tom takdir edilmek istiyor.
Aramızda karşılıklı anlayış ve takdir vardı, Henry.
Buraya takdir için gelmedik.
Combinations with other parts of speech
Usage with verbs
Usage with nouns
İkimiz de İngiliz Bifteğini Takdir Derneği üyesiyiz.
Takdir edilecek ve özenilecek bir adam!
Niçin bunu takdir etmiyorsun?
Takdir edilmeyi. Karısının intikamını.
Adlarımızı'' Takdir Listesi'' ne ekledin mi?
Takdir edilmeyi. Karısının intikamını.
Siz ve Çavuş Raynor takdir edilecek bir iş başardınız.
Takdir, belediye başkanının takdiri.
Tüm gün boyunca takdir edilmenin nasıl olduğunu düşünün.
Takdir edilecek ve özenilecek bir adam!
Evet… karşılıklı takdir ve saygı ile birbirimizi izliyoruz.
Takdir edilmesi gerekenler Lassiter ve Juliettir.
Evet… karşılıklı takdir ve saygı ile birbirimizi izliyoruz.
Takdir edilmek ve ödülleri elde etmek için bir şans.
Evet… karşılıklı takdir ve saygı ile birbirimizi izliyoruz.
Takdir ve gizlilik iş haytının yapıtaşıdır.
İkimiz de İngiliz Bifteğini Takdir Derneği üyesiyiz.
Soygun. 16 takdir, belediye başkanının takdiri.
Tüm bu sefalete katlandım bana başkalarının çektiği acı için bir takdir verdi.
İş yerinde takdir alabilmem için iyi bir patronumun olması gerek.
Tüm bu sefalete katlandım bana başkalarının çektiği acı için bir takdir verdi.
Efendim, bu takdir sizin yeni muzipliğinizin keyfini çıkarmak üzerine.
Takdir kazanmak için reklamlar tarafından dayatılan kadınsı normlara boyun eğmeliyiz.
Donanma takdir madalyaları, başarı madalyaları ve bir NATO madalyası.
Donanma takdir madalyaları, başarı madalyaları ve bir NATO madalyası.