BLEIBT NICHTS ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

Bleibt nichts Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Uns bleibt nichts.
Bize hiç kalmıyor.
Der Bevölkerung bleibt nichts.
Bleibt nichts über.
Geriye bir şey kalmıyor.
Ihm selbst bleibt nichts.
Kendisinde bir şey kalmadı.
Bleibt nichts Menschliches in ihren Seelen zurück.
Içimizde insan diye birşey kalmıyor.
Im Körper bleibt nichts.
Vücudumda hiçbir şey kalmadı.
Uns bleibt nichts, Tobias.
Bizden geriye hiçbir şey kalmadı, Tobias.
Aber ohne die Insel bleibt nichts.
İradenden başka hiçbir şey kalmamışken….
Mir bleibt nichts.
Kendime hiçbir şey bırakmıyorsun.
Nach 10 Jahren Ehe bleibt nichts.
Yıl sonra evlilik diye bir şey kalmayacak''.
Zurück bleibt nichts als Schönheit.
Geriye güzellikten başka birşey kalmadı.
Ausser dem moralischen Wert bleibt nichts bestehen.
Ahlaki değer diye bir şey kalmamış.
Und ALLAH bleibt nichts verborgen, weder auf Erden, noch im Himmel.
Zaten göklerde ve yerde Allaha gizli kalan hiçbir şey yoktur.”.
Vom Weißen Zwerg bleibt nichts zurück.
Beyaz cariyesinden başka bir şey kalmamıştı.
Und es bleibt nichts mehr, was Sie sagen könnten. Sie haben mich in jeder Hinsicht beleidigt.
Bana edebileceğiniz en ağır hakaretleri ettiniz… bunlara ekleyecek bir şeyiniz kalmış olamaz.
Für mich bleibt nichts.
Benim yapacağım hiçbir şey kalmadı artık.
Wenn es noch jemanden interessiert, mir bleibt nichts mehr.
Dinleyecek biri varsa, artık benim için kalan bir şey yok.
Der Familie bleibt nichts weiter.
Aile diye bir şey kalmıyor.
Wenn es noch jemanden interessiert, mir bleibt nichts mehr.
Beni umursayan birileri hala varsa… artık tutunacağım bir şey kalmadı.
Wenn Menschen wild werden… bleibt nichts Menschliches in ihren Seelen zurück.
Vahşileştiğimizde… içimizde insan diye bir şey kalmıyor.
Da die Klage zurück genommen wurde, bleibt nichts anderes übrig.
Şikayetini geri aldıysa başka bir şey kalmadı demektir.
Dem Betreffenden bleibt nichts, bis auf seine schlimmsten Erfahrungen.
Ta ki insanda en kötü deneyimlerinden başka birşey kalmayana kadar.
Wenn ihr unsere Fracht beschlagnahmt, bleibt nichts um eure Steuern zu bezahlen.
Çekicimize el koydunuz ve geriye vergi memurlarınız için bir şey kalmadı.
Vom Produktivitätsfortschritt bleibt nichts bei der Arbeiterklasse, alles geht zum Kapital!
Ve açık ki üretimin verimlileştirilmesinden işçi sınıfına kalan birşey yok, hepsi sermayeye gidiyor!
Wenn wir als Monster Deathstroke bekämpfen, bleibt nichts Gutes, wenn es vorbei ist.
Deathstroke ile savaşmaya çalışıyor, bittiğinde iyi bir şey kalmayacak.
Einwegartikel- auf dem Gerät bleibt nichts; Alles wird verworfen, wenn Sie die Anwendung schließen.
Tek kullanımlık: cihazda hiçbir şey kalmaz; uygulamayı kapattıktan sonra her şey silinir.
Wenn wir als Monster Deathstroke bekämpfen, bleibt nichts Gutes, wenn es vorbei ist.
Deathstrokela savaşırken canavara dönüşürsek konu kapandığında geriye iyi bir şey kalmaz.
Von der ständigen spannen Mitglied bleibt nichts, außer wie Sie wachsen ein paar Zentimeter innerhalb von 3-4 Wochen der Benutzung.
Sürekli gerdirme üyeden hiçbir şey kalmıyor, kullanım 3-4 hafta içinde birkaç santim büyümeye hariç.
Mit Facebook bleibt nichts privat.
Özel diye birşey kalmadı facebook sayesinde.
Von dem Kind blieb nichts zurück.
Şu an bir şey kalmadı.
Sonuçlar: 30, Zaman: 0.0283

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce