EINGEFANGEN ne Demek Turkce - Turkce Çeviri S

Isim
Fiil
yakalamışsın
fangen
schnappen
erwischen
erfassen
festhalten
kriegen
haben
festnehmen
aufholen
ergreifen
yakalanmış
kragen
halsband
collar
revers
yakalanan
kragen
halsband
collar
revers
Birleşik fiil

Eingefangen Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Süß eingefangen!
Şirin yakalandı!
Eingefangen im Sudan!
Sudanda yakalandı.
Serval eingefangen.
Seranay yakalandı.
Geflüchtet und wieder eingefangen.
Kaçtı, tekrar yakalandı.
Web eingefangen.
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
Hab noch einen eingefangen.
Bir tane daha yakaladım.
Schön eingefangen, gefällt mir.
Güzel yakalamışsın beğendim.
Wirklich gut eingefangen.
Cidden iyi yakalanmış.
Eingefangen, bedeutet nichts.
Yakalanmaları bir şey ifade etmez.
Unterwegs eingefangen.
Yolda yakalandı.
Hast aber nen schönes gedrängel eingefangen.
Güzel bir levrek yakalamışsın.
Trolle eingefangen.
Trollere yakalanır.
Die Atmosphäre sehr gut eingefangen.
Atmosfer iyi yakalanmış.
Großartig eingefangen, wunderbar.
Çok güzel yakalamışsın. harika.
Die Atmosphäre gut eingefangen.
Atmosfer iyi yakalanmış.
So werden Millionen von Fotos regelmäßig hochgeladen oder eingefangen.
Böylece, milyonlarca fotoğraf düzenli olarak yüklenir veya yakalanır.
Den Herbst eingefangen.
Sonbaharı yakalamak.
Atmosphärischer Staub, von den Bäumen eingefangen.
Ağaçların yakaladığı atmosferik toz.
Wieder toll eingefangen!
Harika yakalamış yine!
Ich hab einmal mit Robin geschlafen und mir Gefühle eingefangen.
Robinle bir kez yattım ve bu duygulara yakalandım.
Der Autor sehr gut eingefangen.
Yazar iyi yakalamış.
Leopard nach 36-stündigem Streifzug in indischer Fabrik eingefangen.
Hindistanda otomobil fabrikasına giren leopar 36 saat sonra yakalandı.
Schöne Szene eingefangen!
Güzel yakalanmış sahneler!!
Entdeckt: Seltene Katzenart vor der Kamera in Borneo eingefangen.
Benekli: BorneoDa Kameraya Yakalanan Nadir Kedi Türleri.
Die Szene schön eingefangen.
Manzara güzel yakalanmış.
Saturn Tethys: Das folgende Bild zeigt unglaubliche Tethys neben Saturn eingefangen.
Satürnün Tethys: Aşağıdaki inanılmaz görüntü Tethys Satürn yanında yakalanan gösterir.
Zum Beispiel kann eine Musiknote nicht vollständig auf Papier eingefangen und ausgedrückt werden.
Örneğin, müzikal bir nota kağıtta tamamen yakalanamaz ve ifade edilemez.
Verfolgen sie alle fotos captured: notieren sie alle fotos nach zieltelefon kamera eingefangen.
Yakalanan tüm fotoğraflar izlemek: hedef telefon kamera tarafndan çekilen tüm fotoğraflar kaydedin.
Atmosphäre ganz gut eingefangen.
Atmosfer iyi yakalanmış.
Leopard nach 36 Stunden in indischer Fabrik eingefangen.
Hindistanda otomobil fabrikasına giren leopar 36 saat sonra yakalandı.
Sonuçlar: 59, Zaman: 0.0718

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce