Ich sage nicht Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Ich sage nicht mal hallo.
Aber ihr sollt es auf den Knien essen. Ich sage nicht, welcher Teil, Welcher Teil?
Ich sage nicht, er tat Gutes.
Halt. Ich sage nicht, dass Jessi Scheiße isst.
Dur. Jessinin bok yediğini söylemeyeceğim.Ich sage nicht, dass es leicht ist.
Kolay bir şey demiyorum.
İnsanlar da tercüme ediyor
Ich sage nicht, dass es einfach ist.
Bu kolay olacak demiyorum.Ich sage nicht, er tat Gutes.
İyi şeyler yaptığını söylemiyorum.Ich sage nicht, was du tun sollst.
Sana ne yapacağını söyleyemem.Ich sage nicht er war eine Quelle.
Ich sage nicht, dass er Recht hat.
Onun haklı olduğunu söylemiyorum.Ich sage nicht, dass du ihn findest.
Katili sen bulacaksın demiyorum.Ich sage nicht, dass du dich beruhigen musst.
Sana sakin ol demiyorum.Ich sage nicht, dass er perfekt war.
Onun mükemmel olduğunu söyleyemem.Ich sage nicht, das ist unmöglich.
Bunun imkansız olduğunu söylemiyorum.Ich sage nicht, Dolcino hatte recht.
Dolcinonun haklı olduğunu söylemiyorum.Ich sage nicht, dass es sperrig ist.
Hantal olduğunu söylemiyorum çünkü öyle.Ich sage nicht, er hat richtig gehandelt.
Yaptığı şeyin doğru olduğunu söyleyemem.Ich sage nicht, dass Sie auch so ein Mensch sind.
Demiyorum ki sen de… onlardan birisin.Ich sage nicht, wo die Schlüssel sind.
Bana ne yaparsan yap anahtarların yerini söylemem.Ich sage nicht, dass die Entscheidung leicht ist.
Bunun kolay bir karar olduğunu söylemiyorum.Ich sage nicht, dass Sie Mitleid haben müssen.
Onlara şefkat göstermeniz gerektiğini söylemiyorum.Ich sage nicht alles, aber ich male alles.
Lt; Her şeyi söylemem; ama her şeyi resmederim.Ich sage nicht, dass ich dir für Dougal vergebe.
Dougal için seni affettiğimi söylemiyorum.Ich sage nicht, dass er perfekt ist, aber schon nahe dran.
Kusursuz olduğunu söyleyemem ama gayet yakın.Ich sage nicht, dass zwischen uns nie was passieren wird.
Aramızda kesinlikle hiçbir şey olmayacak demiyorum.Ich sage nicht, dass du keine Tasche haben sollst.
Ich sage nicht, dass die gesamte US-Regierung so denkt.
Bütün ABD hükümetinin o şekilde düşündüğünü söylemiyorum.Ich sage nicht, wer kommt, aber ihren Geruch kennt ihr.
Kimin geldiğini söylemeyeceğim ama kokusundan anlarsınız.Ich sage nicht, ich brauche keine Therapie mehr.
Bir daha terapiye ihtiyacım olmayacağını söylemiyorum.Ich sage nicht, dass es richtig ist. Taylor Berkhalter.
Yaptığı şey doğru demiyorum, sadece anladım. Taylor Berkhalter.
