Mir glauben Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Er muss mir glauben.
Bana inanmak zorunda.
Es ist wirklich kein Vergnügen, das kannst du mir glauben.
Böyle bir zevk yok, inanın bana.
Du sollst mir glauben.
Bana inanman gerekiyor.
Weil du mir glauben kannst, das sind die besten Dinge im Leben.
Çünkü inan bana hayattaki en güzel şeyler onlar.
Sie müssen mir glauben.
Bana inanman gerek.
Ich weiß, es klingt verrückt, aber Sie müssen mir glauben.
Biliyorum. Çılgınca geliyor ama bana güvenmek zorundasın.
Sie müssen mir glauben.
Bana inanmak gerekir.
Würdest du mir glauben, dass ich versuche dich besser kennen zu lernen?
Seni daha yakından tanımaya çalışıyorum desem, inanır mısın?
Das musst du mir glauben.
Bana inanman lazim.
Du kannst mir glauben oder nicht, ich möchte über ihn eine wahre Reportage schreiben.
İster inan ister inanma… Onun hakkındaki tüm gerçekleri yazmak istiyorum.
Aber du musst mir glauben.
Bana inanmak gerek.
Du musst mir glauben, Michelle, bitte.
Bana inanmalısın, Michelle. Lütfen.
Das mußt du mir glauben.
Bana inanmak zorundasın.
Dann sollte man mir glauben, wenn ich sage:""Ich fliege nach New York?
Kanatlarımı açıp New Yorka uçacağımı söylesem bana da inanır mısın?
Hey, ihr müsst mir glauben.
Hey, bana inanmalısın.
Du musst mir glauben, es stimmt.
Bana inanmalısın çünkü bu doğru.
Das müssen Sie mir glauben.
Bana inanmak zorundasın.
Du musst mir glauben, Victoria!
Bana inanmalısın, Victoria!
Aber Sie müssen mir glauben.
Bana inanmak zorundasınız.
Du musst mir glauben, bitte. Betty.
Lütfen Betty. Bana inanmalısın.
Sabrina, du musst mir glauben.
Sabrina, bana inanman gerek.
Wahr ist auch, Mr Tappan,und das können Sie mir glauben, denn ich habe es erlebt. In manchen Menschen ist der Hass auf Sklaverei stärker als alles andere.
Doğru olan şu kiBay Tappan- ve inanın bana ben bunları gördüm- kimilerinin köleliğe karşı öfkesi her şeyden büyük.
Bitte, Sie müssen mir glauben.
Lütfen, bana inanmanız gerek.
Du musst mir glauben, Pierre.
Bana inanmak zorundasın, Pierre.
Leer. ihr könnt es mir glauben.
Ve inanın, çok heyecan vericiydi. Boş.
Du musst mir glauben, Lawrence.
Söylediklerime inanmalısın Lawrence.
Claire, bitte, du musst mir glauben.
An2} Bana inanmak zorundasın. -Claire, lütfen.
Du musst mir glauben, Arky.
Bana inanmak zorundasın.
Glauben Sie mir. Sie müssen mir glauben.
Bana inanmalısın! Bana inanmalısın.
Du musst mir glauben, Adam.
Bana güvenmek zorundasın Adam.
Sonuçlar: 372, Zaman: 0.0455

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce