MITBEKOMMEN ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• duymuş
• öğrendim
• farkında
• haberim
• anlamak
• öğrenmek

Mitbekommen Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Hab ich grad mitbekommen.
Ben de yeni öğrendim.

Hat keiner mitbekommen, weil niemand sie kannte.
Kimse farkına varmadı çünkü kimse onları bilmiyordu.

Neue Stories mitbekommen?
Yeni hikayeler duyar mı?

Mitbekommen, wie das Fahrrad ihr Leben verändert.
Bisikletin hayatını nasıl dönüştürdüğünü anlatacak.

Diese Gedanken mitbekommen.
O, düşüncelerinizi duydu.

Wird er mitbekommen, was Sie tun?
Peki ya o senin ne yaptığından haberdar olacak mı?

Ich möchte nix mitbekommen.
Ben Nx öğrenmek istiyorum.

Mitbekommen haben könnte, was wir vorhaben.
Ne yaptığımızın farkına varmış olabileceğinin hissine kapıldık.

Andere den Vorfall mitbekommen.
Bazıları olayın farkında.

Du hast bestimmt mitbekommen, dass das nicht mein Scheidungsanwalt war.
Sanırım onun boşanma avukatım olmadığını anlamışsındır.

Vom Programm nichts mitbekommen.
Programdan bir şey anlamadık.

Wir haben mitbekommen, dass Ihre Tochter vor ein paar Tagen Opfer eines Verbrechens war.
Kızın geçen gün bir suç kurbanı olmuş diye duyduk.

Teilen, damit das alle mitbekommen.
Paylaşın ki herkes öğrensin.

Knuth: Oh ja, ich habe mitbekommen, dass darüber in Deutschland gerade.
Evet, bu doğru.| Bundan bir tane Almanya civarında görmüştüm.

Wenn die Feinde das mitbekommen!
Düşmanlar bunun farkına varırsa?

Schau, ich habe mitbekommen was Auntie-Ji zu dir gesagt hat, und sie hat sich komplett übernommen.
Bak, pansiyon sahibinin ne dediğini duydum. Fazlasıyla haddini aşmış.

Haben wir da etwas Entscheidendes nicht mitbekommen?
Vardı da biz mi farkında değildik?

Wir haben einige Anregungen mitbekommen für unser kochen zuhause.
Bazı iyi şey öğrendik yemek pişirmek için ipuçları eve.

Sie müssen die Reaktionen der Menschen mitbekommen.
İnsanların tepkilerini anlamak lazım.

Ryan, meine Quellen auf der Straße haben mitbekommen, dass ihr einen Meta Soldaten namens.
Ryan, muhbirlerimden biri Diego Diaz adında bir Meta üyesini aldığınızı duymuş.

Möchte nicht, dass meine Kinder das mitbekommen.
Çocuklarımın bunları öğrenmesini istemiyorum.

Es darf niemand was von der Überwachung mitbekommen… bis wir'was gefunden haben.
Bir şeyler buluncaya kadar kimsenin bu operasyondan haberi olmamalı.

Trotzdem gibt's auch wieder Orte, die von all dem nichts mitbekommen.
Her şeyin onu hatırlatmadığı yerler de var.

Gerade wenn es in eine neue Klasse kommt, will es mitbekommen, was passiert.
Yeni bir öğretiş geldiğini duyunca hemen bunun ne olduğunu öğrenmek istedi.

Aber kommen Sie trotzdem zur Anhörung. Ich will, dass Sie James' Aussage mitbekommen.
Ama hâlâ duruşmada Jamesin ifadesini duymanı istiyorum.

Von Manchesters Interesse habe ich mitbekommen.
Manchesterın bana olan ilgisinden haberim var.

Sie war eben vom Zaun zurückgekehrt und hatte den letzten Teil des Gesprächs mitbekommen.
Bu arada kızı eve gelmiş, konuşmanın son bölümünü duymuştu.

Der Telefonkunde dürfte davon nichts mitbekommen.
Telefonun sahibi bunun farkında değil herhalde.

Ich habe von allem, was er getan hat, viel mitbekommen.
Yaptığımız tüm şeylerden çok şey öğrendim.

Von meiner Mutter habe ich die Lehre der Liebe mitbekommen.
Ben, aşkla bilim yapmayı annemden öğrendim!

"mitbekommen" nasıl bir cümlede kullanılır

Ihre "Internetberater" dürften das auch mitbekommen haben.

Wie ich gerade mitbekommen habe auch storniert.

Klasse mitbekommen habe für mein Zeugniss gehalten.

Wenn ich das mal richtig mitbekommen hab.

Ohne, dass Sie davon etwas mitbekommen haben.

Was ich mitbekommen habe ist daß z.B.

Wer alles mitbekommen will, sollte beizeiten kommen.

Jedenfalls die Ausstrahlungen welche ich mitbekommen habe.

Jürgen Klopp muss diese Stichelei mitbekommen haben.

Daten gar nicht mitbekommen das assange ist.