Streiten Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Streiten wir.
Freunde streiten.
Arkadaşlar tartışıyor.Streiten kann sehr gesund sein.
Die Ökonomen streiten.
Ekonomistler tartışıyor.Trinken, Streiten, Nutten.
Sarhoşlar, kavga, orospular.Combinations with other parts of speech
Zarflarla kullanım
Wir müssen nicht streiten.
Tartışmaya gerek yok.Mom und Dad streiten immer noch.
Annemle babam hâlâ tartışıyor.Darüber lässt sich streiten.
Tartışmaya açık bu.Aber wir streiten immer und eifern um die Wette.
Ama sürekli birbirimizle tartışıyor ve yarışıyoruz.Al, sie werden streiten.
Kavga edecekler. -Bak Al.Für jede Gemeinschaft haben Wir einen Ritus festgelegt, den sie(zu) vollziehen(haben);so sollen sie mit dir nicht über die Angelegenheit streiten.
Her bir topluluğu, uygulayacakları bir dizi kural ile yükümlü kıldık.Onun için bu konuda seninle çekişmesinler.Ich will nicht streiten.
Für jede Gemeinschaft haben Wir einen Ritus festgelegt, den sie(zu) vollziehen(haben);so sollen sie mit dir nicht über die Angelegenheit streiten.
Biz her ümmete bir ibadet tarzı( Mensek) kıldık, onlar bu tarz üzere ibadet etmektedirler. Öyleyse,( din)iş( in) de seninle çekişmesinler.Meine eltern streiten auch.
Annemle babam da tartışıyor.Dann können wir uns unterwegs weiter streiten.
Tartışmaya yolda devam edelim.Ich will streiten.
Ama ben kavga istiyorum çünkü 4 saattir.Einige sind entschieden dagegen. Die Mieter streiten.
Bazıları şiddetle karşı çıkıyor. Kiracılar tartışıyor.Wollt ihr mit mir über die Namen streiten, die ihr nanntet- ihr und eure Väter-,?
Sizin ve atalarınızın( ilâhlar olarak) adlandırdığınız( bu) isimler( putlar) hakkında benimle tartışıyor musunuz?Ich will mich nicht mit dir streiten.
Seninle tartışmak istemiyorum.Du musst uns mal richtig streiten sehen.
Kavga edişimizi bir görmelisin.Sag(zu den Leuten der Schrift): Wollt ihr mit uns über Allah streiten?
( Kitap Ehline) de ki:“ Allahın tasarrufları hakkında bizimle tartışıyor musunuz?Greta und Carlos streiten.
Greta ve Carlos tartışıyor.Mom… ich dachte, du wolltest nicht streiten.
Anne. Tartışmak istemiyordun hani.Ich meine, richtig streiten.
Gerçek kavga demek istiyorum.Ob sie nun draußen oder drinnen streiten.
Kavga ister içeride ister dışarıda olsun.Ich will nicht mehr streiten.
Artık tartışmak istemiyorum.Wir sind jetzt Fremde, also will ich nicht streiten.
Artık yabancı olduğumuz için seninle tartışmak istemiyorum.Der Mann und die Frau streiten.
Adam ve kadın tartışıyor.Nein. Ich will nicht streiten.
Tartışmak istemiyorum. Hayır.Paps, ich will nicht streiten.
Babalık, tartışmak istemiyorum.
