Umsonst Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Nicht umsonst.
Boşa değil.Die Klimaanlage ist nicht umsonst.
Ist umsonst.
Tamamen beleş.Oona starb nicht umsonst.
Nicht umsonst, Mari.
İnsanlar da tercüme ediyor
Es war alles umsonst.
Hepsi boşuna oldu.Er hat umsonst gelebt.
Hayatı boşa yaşamış.Sterbt nicht umsonst.
Boşu boşuna ölmeyin.Sie ist umsonst gestorben.
Sicher nicht umsonst.
Ruby ist umsonst gestorben.
Ruby bir hiç uğruna öldü.Er liebt uns umsonst.
Bizi karşılıksız seviyor.Ich kriege Essen umsonst und kann die Trinkgelder behalten.
Wir fahren umsonst.
Mach ich umsonst, Darling. Aber Babysitten für den da.
Ücretsiz bakarım hayatım. Ama şu bebeğe.Der war umsonst.
Bu ücretsiz.Zigaretten während des Spielens umsonst.
Oynarken ücretsiz sigara.Nicht umsonst.
Boş yere değil.Niemand gibt irgendwas umsonst.
Kimse karşılıksız bir şey vermez.Sie werden umsonst sterben.
Bir hiç uğruna öleceksin.Sein Tod war nicht umsonst.
Ölümü boşuna olmadı.Fernando wird umsonst gestorben sein.
Fernando boşuna ölmüş olacak.Ein Korb mit Hufen umsonst.
Bedava toynak sepeti.Was? Filme umsonst ausleihen?
Tüm filmleri bedava izleyebilecek miyiz? Ne?Da gibt's Essen umsonst.
Beleş yiyecek veriyorlar.Ich kriege Essen umsonst und kann die Trinkgelder behalten.
Ücretsiz yemek ve bahşişleri alırsın.Nein, nicht umsonst.
Hayır, bedava değil.Eine einstündige Massage umsonst.
Karşılıksız, bir saat boyunca masaj.Er ist umsonst.
Nasıl olsa beleş.Aber Bagels gab's jeden Morgen umsonst.
Ama beleş simit veriyorlardı. Her sabah.
