UNVERMITTELT ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• aniden
• ansızın
• birdenbire
• bir anda
• birden

Unvermittelt Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Unvermittelt fragte.
Aniden sordu.

Plötzlich, unvermittelt.
Birden, ansızın.

Unvermittelt beendet.
Aniden sona erdi.

Plötzlich, unvermittelt.
Birdenbire, ansızın.

Unvermittelt und häufig weinen.
Sürekli ve aniden ağlamak.

Plötzlich, unvermittelt.
Ansızın, birdenbire.

Unvermittelt kann er sich verlieren.
Aniden odağını kaybedebilir.

Tom blieb unvermittelt stehen.
Tom hareketsiz kaldı.

Und sie verändern sich unvermittelt.
Ve birden değişirler.

Unvermittelt tauchen zwei Hunde auf.
İki köpek dişi birden geliyor.

Der Test wurde unvermittelt beendet.
Testler aniden bitti.

Unvermittelt ist es ein Kriegsgebiet.
Acilen ise savaş bölgesi oldu.

Sie ist gut gemeint und… unvermittelt.
İyi niyetli ve bir anda.

Unvermittelt begannen meine Zähne zu klappern.
Birden dişim sızlamaya başladı.

Winston blieb unvermittelt stehen.
Winston elinde olmadan durdu.

Unvermittelt muss ich an Deutschland denken.
Birden bire Almanyayı düşünmek zorunda kalıyorum.

Ein Mann umarmte mich unvermittelt.
Adam birdenbire bana sarıldı.

Recht unvermittelt. Auf jeden Fall starb diese junge Frau.
Şu veya bu şekilde, bu genç kadın öldü.

Eines Tages brach unvermittelt die Pest aus.
Bir gün ansızın salgın patlak verdi.

Ich habe den Fall Jackson verfolgt«, sagte ich unvermittelt.
Jackson davasını araştırdım,'' dedim ansızın.

Die Männer schlugen unvermittelt auf den Touristen ein.
Aslanlar bir anda turistlere saldırdı.

Unvermittelt befindet sich der Leser mitten im Geschehen.
Okuyucu kendini birdenbire olayın ortasında buluverir.

Die Krankenschwester lacht unvermittelt los.
Hemşirenin kahkahası aniden kesiliyor.

Ich spüre unvermittelt Stiche in der Brust.
Ve sonra göğsümde, bıçak gibi ani ağrılar hissediyorum.

Was ist der Turm der Erzmagier?« fragte Laurana unvermittelt.
Yüksek Büyücülük Kulesi de neyin nesi?'' diye sordu Laurana aniden.

Warum er sich so unvermittelt entschieden hatte, weiß ich nicht.
Neden böyle ani bir karar verdi bilinmez.

In Ihrem Alter… da tritt die direkte biologische Ursache unvermittelt ein.
Şu anki yaşını, açık sözlülüğünü, biyolojik sebeplerden meydana gelen şeyleri.

Reissen Sie Ihr Kind nicht unvermittelt aus seiner Spielwelt.
Çocuğunuzu birden oyun ortamından koparmayın.

Unvermittelt überkam ihn heftige Lust, Johanna zu sehen.
Aniden içinde Pierrei görmek için şiddetli bir arzu duydu.

Plötzlich brach Dupin ganz unvermittelt in die Worte aus.
Dupin birdenbire şu sözlerle yırttı sessizliği.