A SCHOOLGIRL ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• bir kız öğrenci
• bir okul kızı
• liseli kızlar
• liseli
• okullu bir kız
• liseli kız
• bir kız çocuğu

A schoolgirl Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Like a schoolgirl.
Liseli kızlar gibi.

You're acting like a schoolgirl.
Liseli gibi davranmayı kes.

I'm not a schoolgirl, panzon.
Ben okullu bir kız değilim, Tosuncuk.

Tom is as giddy as a schoolgirl.
Tom bir okul kızı kadar uçarıdır.

I'm not a schoolgirl, I'm a schoolteacher.
Liseli kız değilim ben, öğretmenim.

I felt like a schoolgirl.
Liseli kızlar gibiydim.

There is a schoolgirl that needs taking care of.
İcabına bakılması gereken bir kız öğrenci var.

She writes like a schoolgirl.
Yazısı liseli gibi.

Last April, a schoolgirl drowned… 3 days later, her friend died.
Geçtiğimiz Nisan ayında, bir kız öğrenci boğuldu. Üç gün sonra arkadaşı öldü.

I feel like a schoolgirl.
Liseli kız gibi hissediyorum.

I can't even say the word"titmouse" without giggling like a schoolgirl.
Kuşum'' derken bile liseli kızlar gibi kıkırdamadan duramıyorum.

Oh dear, a schoolgirl.
Oh tatlım, bir okul kızı.

Before or after giggling like a schoolgirl.
Bir kız öğrenci gibi kıkırdamadan önce veya sonra.

You're not a schoolgirl anymore.
Artık bir kız öğrenci değilsin.

Do you still feel like a schoolgirl?
Hala okullu bir kız gibi mi hissediyorsun?

What is it that gives a schoolgirl her special innocence?
Bir öğrenci kızın, ona özel masumiyetini veren nedir?

Darling, she's a grown woman, not a schoolgirl.
Tatlım, o yetişkin bir kadın, liseli kız değil.

What is it that gives a schoolgirl her special innocence?
Bir öğrenci kıza ona özel masumiyetini veren şey nedir?

I have never seen you so happy-- giggling like a schoolgirl.
Seni hiç bu kadar mutlu görmemiştim--… liseli kızlar gibi kikirdiyorsun.

Looks like a schoolgirl.
Okullu bir kıza benziyor.

Tom blushed like a schoolgirl.
Tom bir kız öğrenci gibi kızardı.

You're not a schoolgirl.
Sen bir okul kızı değilsin.

Tom giggled like a schoolgirl.
Tom bir kız öğrenci gibi kıkırdadı.

Searching for a schoolgirl.
Bir kız öğrenciyi arıyorum.

But you're not a schoolgirl.
Ama sen liseli değilsin ki.

You behave like a schoolgirl.
Bir okul kızı gibi davranıyorsun.

You're behaving like a schoolgirl.
Bir okul kızı gibi davranıyorsun.

God, I sound like such a schoolgirl.
Ama… Tanrım, liseli kızlar gibi hissettim.

She was smiling at him like a schoolgirl, Eli.
Liseli kızlar gibi ona gülüyordu Eli.

God, I sound like such a schoolgirl. But.
Ama… Tanrım, liseli kızlar gibi hissettim.