ASPECT ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• yönü
• yanı
• kısmı
• açıdan
• özelliği
• alanını
• tarafı
• bir çehresidir
• yönünü
• yönüyle
• yönden
• kısmını
• yanını
• yanına
• yanlarını
• açısı

Aspect Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Every aspect.
Her açıdan.

Was quite exciting.- But the work aspect.
Ama iş kısmı gayet heyecanlıydı.

In which aspect did you just win?
Hangi açıdan sen kazandın?

He improved in that aspect.
O açıdan gelişmiş.

But the work aspect was quite exciting.
Ama iş kısmı gayet heyecanlıydı.

Tommy is the one that explored every aspect of the wall.
Duvarın her yönünü keşfeden Tommyydi.

Every aspect of their existence serves a purpose.
Varlıklarının her yanı bir amaca hizmet eder.

In what aspect?
Ne açıdan?

Yes. He actually also voted against every aspect.
Ayrıca 1 981 deki Reagan programına her açıdan karşı oy verdi. Evet.

The most important aspect being intent.
En önemli kısmı istekli olmaktır.

Because, Mr. President, that is not the most important aspect of the problem.
Çünkü Bay Başkan, problemin önemli yanı bu değil.

Apparently that aspect of Halloween agitates him.
Görünen o ki, Cadılar Bayramının bu özelliği onu tahrik ediyor.

Tommy is the one that explored every aspect of the wall.
Duvarın her yönünü keşfeden Tommy idi.

Frankie, you want every aspect of your packaging to tell the narrative.
Frankie, ambalajın her özelliği öyküyü anlatmalı.

Sometimes violently so. I controlled every aspect of the production.
Çekimleri her yönüyle, bazen de şiddetli şekilde… ben kontrol ettim.

Well, that mysterious aspect might just be one reason for her popularity.
İşin bu gizemli tarafı popülerliğinin bir nedeni olabilir.

It's a totally different aspect of Islam.
Bu tümüyle İslamın farklı bir çehresidir.

Thankfully, even that aspect of my life has been relatively problem-free.
Nispeten problemsiz geçiyor. Neyse ki hayatımın o yanı bile.

He wanted to control every aspect of my life.
Hayatımın her alanını denetlemek istedi.

He controls every aspect of his life.
Hayatının her alanını kontrol ediyor.

The process of becoming a learning organization involves criticizing every aspect of what one does.
Bir öğrenme organizasyonu olma süreci, kişinin yaptıklarının her alanını eleştirmeyi içerir.

It's the performance aspect that concerns me.
Beni performans kısmı endişelendiriyor.

Solidarity is the most important aspect of resistance.
Direnişin en önemli yanı dayanışma.

The number 8 is the ritual aspect to our unsub's signature.
Rakamı şüphelinin imzasının ritüel kısmı.

And what's been the most challenging aspect for you, Miss Paige?
Peki tüm bunların en zor tarafı sizin için hangisi Bayan Paige?

I can't comment on that aspect of the investigation.
Soruşturmanın bu tarafı hakkında yorum yapamayacağım.

We wanted to test every aspect of your skills.
Yeteneğini her açıdan test etmek istedik.

The number eight is the ritual aspect to our unsub's signature.
Rakamı… şüphelinin imzasının ritüel kısmı.

Actually, the money-laundering aspect is fairly straightforward.
Aslında işin para aklama kısmı oldukça basit.

But the really curious, star-crossed aspect of this is how we found Robert.
Ama işin gerçekten ilginç olan yanı talihsiz Robertı nasıl bulduğumuzdu.