COMMONALITIES ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• benzerlikler
• ortak noktaları
• ortak özellikler

Commonalities Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

No commonalities noted.
Ortak nokta saptanmadı.

Both hands would have commonalities.
İki elin ortak yönleri olur.

Money, commonalities, employees, relatives.
Para, ortak özellikler, çalışanlar, akrabalar.

You find any commonalities?
Herhangibir ortak nokta bulabildin mi?

Identify commonalities with displayed wave form.
Ekrandaki dalga formuyla ortak noktalarını tanımla.

Both hands would have commonalities.
İki elde de ortak noktalar var.

There are other commonalities that suggest a single killer.
Tek bir katili gösteren başka özellikler var.

Employees, relatives. Money, commonalities.
Para, ortak özellikler, çalışanlar, akrabalar.

We tend to see commonalities more than differences.
Farklılıklardan çok benzerlikleri görme eğilimindeyiz.

And found ways to make you fit. Since homicide detectives in surrounding states started looking for commonalities in their open cases.
Civar eyaletlerin cinayet dedektifleri benzerlikler aramaya başlayalı beri. faili meçhullerini senin üstüne yıkacak.

Any other commonalities?
Başka ortak noktaları var mı?

European management is defined as"cross-cultural, societal management based on an interdisciplinary approach" and has three characteristics: A European management approach needs to take into account the various cultures across Europe and how they impact business practice, to pinpoint cultural commonalities and particularities in different organizational environments and management habits.
Avrupa tarzı yönetimi, aşağıdaki üç temel özelliğe sahip'' disiplinler arası bir yaklaşıma dayanan kültürler arası, toplumsal yönetim'' olarak tanımlar:: Avrupa tarzı yönetim, farklı örgütsel ortamlardaki ve yönetim alışkanlıklarındaki kültürel ortak ve farklı yanları belirlemek için Avrupadaki farklı kültürleri ve bunların iş uygulamasını nasıl etkilediklerini göz önünde bulundurmak zorundadır.

We should try to find commonalities in these events.
Bu olaylardaki ortak noktaları bulmaya çalışmalıyız.

We identify commonalities between the crimes scenes and track back.
Olay mahallerindeki ortak noktaları belirleyip geriye doğru iz sürüyoruz.

Yeah, uh, it looks for commonalities in complex systems.
Evet. Karmaşık sistemlerdeki ortaklıklar için gibi görünüyor.

I found seven commonalities between the print found on the body and the one taken directly from Howard.
Vücutta bulunan izlerle Howarddan alınanlar arasında yedi benzerlik buldum.

And found ways to make you fit. started looking for commonalities in their open cases Since homicide detectives in surrounding states.
Civar eyaletlerin cinayet dedektifleri benzerlikler aramaya başlayalı beri. faili meçhullerini senin üstüne yıkacak.

Started looking for commonalities in their open cases Since homicide detectives in surrounding states and found ways to make you fit.
Civar eyaletlerin cinayet dedektifleri benzerlikler aramaya başlayalı beri. faili meçhullerini senin üstüne yıkacak.

Then there were implicit commonalities that none of them seemed to be practicing.
Öte yandan ise hiçbirinin uygulamıyor gibi göründüğü üstü kapalı olan benzerlikler vardı.

Started looking for commonalities in their open cases and found ways to make you fit. Since homicide detectives in surrounding states.
Civar eyaletlerin cinayet dedektifleri benzerlikler aramaya başlayalı beri. faili meçhullerini senin üstüne yıkacak.

Starting looking for commonalities in their open cases and found ways to make you fit. Since homicide detectives in surrounding states.
Civar eyaletlerin cinayet dedektifleri benzerlikler aramaya başlayalı beri. faili meçhullerini senin üstüne yıkacak.

We have been looking for commonalities among all the outliers, and there were none among all ten, but those two both had bed bug bites.
Bütün aykırı değerler arasında müşterek noktalar arıyorduk onunda da aynı olan yok ama bu ikisinin tahtakurusu ısırığı var.

We may get lucky, find some commonality.
Şansımız yaver giderse birkaç ortak nokta bulabiliriz.

That"all relationships should be based on a certain kind of commonality.
Bütün ilişkiler bir tür ortak özellik üzerine dayalı olmalıymış.

There's uh… there's no commonality.
Aramızda- Hiçbir ortak noktamız yok.

There's got to be a commonality.
Ortak bir noktaları olmalı.

There's a commonality among all these hunters.
Bütün Avcıların ortak bir özelliği var.

That's what we do, too. And that commonality has enabled Marvel to thrive.
Ve bu ortaklık Marvela büyüme imkânı verdi.

He was showing we all have a commonality.
Bir ortak noktamızın olduğunu gösteriyordu.

We also found another commonality between the three identified bodies.
Kimliklerini belirlediğimiz üç kurban arasında bir ortak nokta daha keşfettik.