Editing Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Computer
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
Editing Action %1.
No, it's not editing.
Editing Resource %1.
Kaynağı Düzenleniyor.It's gonna take some- some editing.
Film Editing by Dulal Dutta.
Press return to finish editing.
Editing by Koichi TAKAHASHl.
Michael Kelly was editing the magazine then.
Derginin editörü ise Michael Kellyydi.Editing external audio encoder.
Ek ses kodlayıcısı düzenleniyor.No, I… um… You guys… get to the editing room.
My editing process is an intuitive process.
Kurgulama işi benim için sezgiseldir.We will leave that up to the editing crew, Rose.
Onu da montaj ekibine bırakalım Rose.Film Editing: TANIGUCHI Toshio Music: SAITO Ichiro.
Film Editörü: Taniguchi ToshioMüzik: Saito Ichiro.He gave me a lesson in literature and editing.
Bana bir edebiyat ve redaksiyon dersi verdi.The production design, the editing. The directing, the music.
He was drunk and he cornered me in the editing room.
Sarhoştu ve montaj odasında beni köşeye sıkıştırdı.Sir, the editing team said we're given 13 minutes 40 seconds.
Efendim, montaj ekibi bize 13 dakika 40 saniye verildiğini söyledi.You know, learn a little about the editing process.
Düzeltme sürecin için bir şeyler öğrenirsin.A simple environment for editing, typesetting, and previewing TeX documents.
TeX dosyalarını önizlemek, düzenlemek ve işlemek için oluşturulmuş basit işlemci.While I'm sleeping on a couch in the editing suite.
Ben montaj odalarında koltuklarda sabahlarken.In the editing room. Trying to make something viable out of your insane on-camera ramblings.
Senin delice çekimlerimden işe yarar bir şeyler çıkarmaya çalışıyordum. Montaj odasında.Could not start KOrganizer so editing is not possible.
Korganizer başlatılamadığından düzenlemek mümkün değil.And in some cases,our desire to be original is actually a form of editing.
Ve bazı durumlarda orjinalolma isteğimiz aslında bir çeşit düzeltme.This is just one of our small editing rooms. Of course.
Burası bizim küçük montaj odalarımızdan bir tanesi. Elbette.Trying to make something viable out of your insane on-camera ramblings. In the editing room.
Senin delice çekimlerimden işe yarar bir şeyler çıkarmaya çalışıyordum. Montaj odasında.Helper Application to allow editing of holiday files.
I keep the film in the racks underneath the editing table.
Kurgulama masasının altındaki raflarda muhafaza ederim.A lot of girls want to blame editing, and I'm not that girl.
Birçok kız düzenlemeyi suçlamak istiyor, ve ben o kız değilim.Of course. This is just one of our small editing rooms.
Burası bizim küçük montaj odalarımızdan bir tanesi. Elbette.I had to rethink the rest of the editing for the film we're shooting.
Çektiğimiz filmin gerisini düzenlemeyi tekrar düşünmek zorundayım.
