INTERACTION ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• etkileşim
• iletişim
• ilişkileri
• arasındaki
• etkileşimi
• etkileşimin
• etkileşime
• ilişki
• ilişkilerine

Interaction Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Human interaction.
İnsanlarla iletişim.

That's what I'm talking about, Sam-- real interaction again.
Bundan bahsediyordum Sam. Tekrar etkileşime girdik.

Human interaction is a good thing.
İnsanlarla iletişim iyi bir şeydir.

But there was interaction?
Ama iletişim vardı?

Human interaction, it's the spice of life.
İnsan ilişkileri. Hayatın tadı tuzu.

I said"human" interaction.
İnsanlarla'' iletişim dedim.

Human interaction, it's the spice of life.
İnsan ilişkileri, hayatın tuzu biberi.

And she wants human interaction.
Ve insanlarla iletişim istiyormuş.

Forde, human interaction is an exchange.
Forde, insan ilişkileri karşılıklıdır.

She's just not ready for the real world of normal human interaction.
Sadece gerçek hayatın normal insan ilişkilerine hazır değil.

I mean, human interaction is scary.
Yani, insan ilişkileri korkutucudur.

Not so much advice as it is a hurtful statement based on limited interaction.
Tavsiyeden çok sınırlı etkileşime dayanan acı verici bir beyan gibi.

Human interaction is a good thing. Okay?
Tamam mı? İnsanlarla iletişim iyi bir şeydir?

There is no way to predict their interaction with the new core.
Yeni çekirdekle nasıl etkileşime gireceklerini kestirmenin yolu yok.

Human interaction, it's the spice of life. I'm a connector.
Hayatın tuzu biberi. Bağlayıcı biriyim. İnsan ilişkileri.

Computing the mutual gravitational interaction between the earth, sun and moon?
Dünya, güneş ve ay arasındaki karşılıklı yerçekimini hesaplamak?

Waking interaction between the subjects jeopardizes the purity of the data.
Uyanık katılımcılar arasındaki iletişim verilerin saflığını bozuyor.

As it is a hurtful statement based on limited interaction. Not so much advice.
Tavsiyeden çok sınırlı etkileşime dayanan acı verici bir beyan gibi.

So too human interaction and, well, perhaps memory.
İnsan ilişkileri… ve belki hafızası da.

Some would even argue it could have a profoundly positive influence on human interaction.
Kimileri ise, insanlararası etkileşime olumlu etkileri bile olacağını savunakta.

Is it? Every interaction is violence, it's just a matter of scale.
Her ilişki bir şiddettir, tek fark şiddetin büyüklüğü.

Now, a society… It needs a continuous reciprocal interaction and sense of belonging.
Şimdi, bir topluluk devamlı bir karşılıklı iletişim ve aidiyet hissine ihtiyaç duyar.

However, later experiments showed that the muon did not participate in the strong nuclear interaction.
Ancak daha sonraki deneyler müonun güçlü etkileşime katılmadığı gösterildi.

Despite their limited social interaction. In groups, they share food when quantities are abundant.
Sınırlı sosyal ilişkilerine rağmen, gruplar halindeyken yemek bol ise paylaşırlar.

The probability of the photoelectric effect occurring is measured by the cross-section of interaction, σ.
Fotoelektrik etkinin olma olasılığı etkileşimin çapraz kesitiyle σ ölçülür.

Despite their limited social interaction. In groups, they share food when quantities are abundant.
Yemek bol ise paylaşırlar. Sınırlı sosyal ilişkilerine rağmen, gruplar halindeyken.

In groups, they share food when quantities are abundant, despite their limited social interaction.
Yemek bol ise paylaşırlar. Sınırlı sosyal ilişkilerine rağmen, gruplar halindeyken.

Initially, interaction between the indigenous Māori population and Europeans was limited to the trading of goods.
İlk başlarda Avrupalılar ile yerel Maori halkı arasındaki ilişki ticaretten ibaretti.

But it's going to take time before the Senate allows continued interaction between surface-dwellers.
Ancak senatonun yüzeyden gelenlerle devamlı etkileşime izin vermesi biraz daha sürecek.

I also talk about the MetroCard vending machine, which I consider a masterpiece of interaction.
Aynı zamanda, etkileşimin başyapıtı olduklarını düşündüğüm MetroCard otomat makinalarından da bahsediyorum.