ATEŞLER ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• Feuer
• Fieber
• Flammen
• entzünden
• schießt

Ateşler Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Ateşler Evi!
Haus der Flammen!

Kuzeydeki Ateşler.
Feuer im Norden.

Ateşler içindeki kız.
Unser Mädchen in Flammen.

Kutsal ateşler söndü.
Heiliges Feuer gelöscht.

Ateşler içindeki kızımız.
Unser Mädchen in Flammen.

Bugün ateşler içindesin.
Heute stehen sie in Flammen.

Halı… Bunu evin içinde kim ateşler?
Wer schießt so was im Haus ab?

Içimde ateşler söndü kül oldu.
Das Feuer in mir erlöscht.

Kardeşim, Richard, ona haber gönder. Ateşler geçer.
Fieber geht vorüber. Mein Bruder Richard.

Ama ateşler içinde kıvranıyor.
Aber ihre Stirn glüht wie Feuer.

Bütün gün ateşler içindeydi.
Hohes Fieber, Nasen-Problem. Es ist.

Ateşler içindesin. Seni eve götürelim.
Ich bring dich heim. Du hast Fieber.

Başka küçük ateşler de gördüm.
Auch waren kleine Flammen zu sehen.

Ateşler içindeki kızınız biraz bunalımda.
Ihr Mädchen in Flammen ist ausgebrannt.

Gece olunca ateşler yakılınca.
Wenn am Abend die Feuer entflammen.

Ateşler yükseliyor bunu hissedebiliyormusun?
Das Fieber steigt… könnt Ihr es spüren?

Parmağım ateşler gibi yanıyor.
Mein Finger fühlt sich an wie Feuer.

Ateşler içinde. Belki zatüredir.
Sie hat hohes Fieber, möglicherweise Lungenentzündung.

İki taraftan da ateşler geliyor.
Von beiden Seiten kamen die Flammen.

Yine ateşler içinde hissediyordu kendisini.
Nun fühlt sie wieder das Feuer in sich.

Bütün gece ateşler içinde yandı.
Sie hatte die ganze Nacht hohes Fieber.

Ateşler söndürülebilir ama suyunuzun olması gerekir.
Feuer kann gelöscht werden, aber es hilft, Wasser zu haben.

Timmy 2 gün ateşler içinde yandı.
Das Fieber nahm uns Timmy in zwei Tagen.

Bizi içimizden pişirebilir veya havayı ateşler.
Könnte mich von innen heraus verbrennen, oder… die Luft entzünden.

Işte orada. Ateşler içindeki kızımız.
Da ist sieja. Unser Mädchen in Flammen.

O ateşler gölgelere biçim verdi ve o gölgeler korkuyu yarattı.
Die Feuer werfen Schatten, und die Schatten verursachen Angst.

Gökyüzünden ateşler düşüyordu yeryüzüne.
Feuer vom Himmel auf die Erde fallen.

Ay önce Tetch olayından sonra… şehir ateşler içindeydi.
Vor 3 Monaten, nach dem Tetch-Zwischenfall, stand diese Stadt in Flammen.

Timmy 2 gün ateşler içinde yandı.
Das Fieber nahm uns Timmy innerhalb von zwei Tagen.

Dinleyici daha sonra savunmaya devam eder ve sıklıkla geri ateşler.
Der Zuhörer geht dann in die Defensive und schießt oft zurück.