Bir mahkemede Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Bir mahkemede.
Yargıç bir mahkemede çalışır.
Bir mahkemede gibi.
Suçlarının cezasını ödeyecek… ama bir mahkemede, böyle değil.
Hatta bir mahkemeden daha iyi.
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
Fiillerle kullanım
Suçlarının cezasını ödeyecek… ama bir mahkemede, böyle değil.
Yine bir mahkemede görüşmek üzere.
Olmazlarsa, görgü tanığı ifadesi bir mahkemede kabul edilemez.
Kendimi bir mahkemede gibi hissettim.
Biz bu Koşulları yaşadığınız ülkedeki bir mahkemede uygulayabiliriz.
Böyle bir mahkemeden ne beklenebilir?
Söylediğiniz veya yaptığınız herhangi bir şey bir mahkemede size karşı kullanılabilir.''.
Bir mahkemede bir hakkı kesinleştirmek, uygulamak veya savunmak.
Tamam, belki Iris bir mahkemede hüküm giymez.
Gelecekte, düşündüğünüz, hissettiğiniz veyahatırladığınız her şey, bir mahkemede aleyhinizde kullanılabilir.
Tahkim kuralları, bir mahkemede geçerli olan kurallardan farklıdır.
Tutuklanmasının ardından Faulk, 11 Aralık tarihinde Pennsylvanianın Batı Bölgesindeki bir mahkemede objektiflere yakalandı.
Kudüsteki bir mahkemede bir iki hafta sonra buluşuruz Kızımı unutmalısın.
Nasıl kurbanların ifadesinin makul şüpheyi aşamadığını söylersin? Kudüste, bir mahkemede oturup da?
Ben herhangi bir mahkemede nerede düşünemiyorum 500 görgü tanıkları,bir davayı kanıtlamak için yeterli olmaz.
Avukat olduğum dönemde… yani uzun zaman önce, delikanlı, ben, ee, pek çok deneme ve yanılmanın ardından fark ettim ki… bir mahkemede… en iyi öyküyü anlatan kişi kazanır.
Bir mahkemede jüri veya bir yargıç'' suçsuz'' bazı açıklar zaman kavramını karşılaştırabilirsiniz.
Ya biz bir mahkemeye itirazının psikiyatrik bir bozukluğun parçası olduğuna ikna edersek?
Ben haklıyım ve bunu bir üst mahkemeye kadar götüreceğim.
Bir mahkemenin nasıl işlediği hakkında bir fikrin var mı?
Ben haklıyım ve bunu bir üst mahkemeye kadar götüreceğim.
Bir üst mahkemeye kadar götüreceğim.
Bir üst mahkemeye kadar götürecegim. Ben hakliyim ve bunu.
Oyuncu bir mahkemenin gerekli olacağına inanıyor.