MASAYLA ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

Masayla Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Masayla birlikte atın şunu!
Dann die Frau samt Tisch!
Ve baksana, bu oda bu masayla ne kadar harika görünüyor.
Und schau, wie großartig dieses Büro mit nur einem Schreibtisch aussieht.
Masayla hiç alakası yok.
Es ist überhaupt nicht der Tisch.
Peki tamam. Belli ki bu masayla başa çıkamayacağım, ama bakın.
Okay, okay, ich kann an diesem Tisch definitiv nicht mithalten, aber.
Masayla ilgili küçük bir karışıklık oldu, bebek.
Es gab ein Missverständnis mit dem Tisch, Schatz.
Ona dedim ki:'' Hangi akla hizmet dışarıda durmuş bu masayla uğraşıyorsun?
Ich sagte zu ihr,"Was machst Du denn hier draußen mit dem Tisch?
Biri masayla bana vurmuş gibi.
Wie jemandem, der von einem Tisch getroffen wurde.
Sayın Ovesiekin mesleki biyografisi sıkı sıkıya Masayla ilişkilidir.
Die berufliche Biographie von Herrn Ovesiek ist eng mit Masa verknüpft.
Masayla bir mücadeleye girişti ve masa kazandı.
Er bekam Streit mit dem Tisch und der Tisch hat gewonnen.
Davranmaya çalışıyordum. Yemekle, masayla ve kız arkadaşımla ilgileniyormuş gibi.
Für den Tisch und mein Date. Ich versuchte, mich für das Essen zu interessieren.
Masayla hizalama: iphone u masanın üzerine düz koyun.
Ausrichten eines Tischs: Legen Sie das iPhone flach auf den Tisch..
Gubi sandalyeleri! ve şuradaki ufak köşeye de altı kişilik masayla… Buraya dört kişilik masa ve Gubi sandalyeleri.
Hier dann vier Tische mit Gubi-Stühlen, Gubi-Stühlen? und in der Ecke dachte ich an einen Rundtisch mit.
Bu, masayla benim aramda olan bir konu, siz neden bu kadar kızıyorsunuz?
Es ist etwas zwischen mir und dem Tisch, also warum schaust du so wütend?
Hayır, eski erkek arkadaşımın ve çok güzel, başarılı, bilgili ve… kendimi Oklahomalı bir işe yaramaz gibi hissettiren kız arkadaşının olduğu masayla.
Erfolgreichen Freundin, neben der ich wie eine zahnlose Hinterwäldlerin wirke. Nein, ich meine den Tisch mit meinem Exfreund und seiner zauberhaften.
Masayla sırıklarını, bütün masa takımlarını, huzura konan ekmekleri;
Den Tisch mit seinen Stangen und allem seinem Geräte und die Schaubrote;
Çık.35: 13 masayla sırıklarını, bütün masa takımlarını, huzura konanekmekleri*;
Exo 35:13 den Tisch mit seinen Stangen und all seinen Geräten sowie die Schaubrote.
Masayla takımlarını, saf altın kandillikle takımlarını, buhur sunağını.
Den Tisch und sein Gerät, den feinen Leuchter und all sein Gerät, den Räucheraltar.
Masayla sırıklarını, bütün masa takımlarını, huzura konan ekmekleri;
Exo 35:13 den Tisch mit seinen Stangen und all seinen Geräten sowie die Schaubrote.
Masasının üstündeki adres defterinden.
Adressbuch auf seinem Schreibtisch.
Masadan iki dakikalığına ayrıldım.
Ich habe den Tisch für 2 Minuten verlassen.
Masanı almaya geliyorlar.
Sie holen ihren Schreibtisch ab.
Bu masadan nefret ediyorum!
Wie ich diesen Tisch hasse!
Masayı boşver.
Vergiss den Schreibtisch.
Masanı her silişinde küçük kalıntılar üstünde kalıyor.
Dein ganzer Schreibtisch ist voller Radiergummi-Krümel.
İşte masanız, efendim.
Hier ist Ihr Tisch, Sir.
Masanı dağıtmama izin vereceğinden eminim.
Wahrscheinlich lassen Sie zu, dass ich Ihren Schreibtisch zerstöre.
Bay Staplinin masasının altında parke vardı.
Mr. Staplin hatte einen Parkettfußboden unter seinem Schreibtisch.
Viyolasının veya masanın tozunu aldığını duyuyordum.
Ich hörte, wie er die Gambe abstaubte oder den Tisch.
Masayı da arayın.
Durchsucht den Schreibtisch.
Dokuzuncu masaya çatal bıçak lazım.
Tisch 9 braucht Besteck.
Sonuçlar: 30, Zaman: 0.034

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca