Oluşmuş Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Fikir böyle oluşmuş.
Volkanik patlamalarla oluşmuş bazı kraterde göller meydana geldi.
Bir şeylerden oluşmuş.
Metrekare yeni oluşmuş alan: Alışveriş, yaşam, çalışma ve turizm.
İşte dünya bu şekilde oluşmuş.
Combinations with other parts of speech
Doğal yollarla oluşmuş olması.
Sanırım yıldızlar böyle oluşmuş.
Milyon yıl önce oluşmuş kayaç dizilerinin.
Adaptör 2 parçadan oluşmuş.
Kâinatta her şey atomlardan oluşmuş ve atomlar da hareket halindedir.
Bir kere bir heyecan oluşmuş.
Yol yaşlanma, çatlaklar oluşmuş, yağmurun çoğu bölümüne girecektir.
Ordu bekarlardan oluşmuş.
Pataranın kumu, tıpkı Datçadaki Gebekumunda olduğu gibi,aynı yüzyılda oluşmuş.
Hayat, pek çok tuzaktan oluşmuş bir büyük tuzak.
Yıldızlar bu şekilde oluşmuş.
Dış tabakası protein polysaccharitten oluşmuş. Ancak şunu söyleyebilirim ki.
Farklı türdeki hayvanların parçalarından oluşmuş.
Önceki Önceki yazı: Yoksa ay peynirden mi oluşmuş? Sonraki Sonraki yazı: Bildirgeç?
Kitap üç bölüm ve bir sonuçtan oluşmuş.
Kesinlikle, biz oluşmuş net bir muhalefet sonra rus işgali Kırım.
Nang Non Dağı kireç taşından oluşmuş bir dağ.
Otel, yedi ayrı binadan oluşmuş, hoş bahçeler tarafından çevrelenmiştir.
Bu Aitken Havzası, 4,5 milyar yıl önce oluşmuş.
Piksellerden oluşmuş bu hapisten bile. Bu bitmek tükenmek bilmeyen kaçma arzusu.
Yani- Ya olursası falan yok. İtomori gölü nasıl oluşmuş biliyor musun sen?
Fiyatları ucuz ve kalabalık genç,öğrenciler tarafından büyük ölçüde oluşmuş.
Bir protokol hatası ya da uyumsuzluğu oluşmuş olabilir.
Neden% 100 özgür yazılımdan oluşmuş bir işletim sistemi kullanmaya özen gösterelim?
Skype ile bağlantı kurulurken geçici bir sorun oluşmuş olabilir.