Tutmaz Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Kimse seni tutmaz.
Tutmaz ben denizi tutarım.
Eli de ekmek tutmaz.
Su tutmaz, suyu ayrıştırır.
Bira masum. Bira taraf tutmaz.
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
elimi tutbalık tutmayahayatta tutmakgüvende tutmaktuttum seni
burada tutmaksu tutmabir arada tutmayasözünü tuttukontrol altında tutmaya
Daha
Zarflarla kullanım
Daha
Fiillerle kullanım
Onun yerini tutmaz. Ve burası.
Dopamin insanı uyanık tutmaz.
Sprey artık tutmaz, bu yüzden çok fazla olmasın.
Teknoloji taraf tutmaz.
Bester'' sözlerini tutmaz'' derken neyi kast etti?
Saten, parmak izi tutmaz.
Sözünü tutmaz ise. başka umutlarımız var.
Bir köpek asla sırtında tutmaz.
Bu arada deniz falan tutmaz, değil mi?
Onları ALLAHtan başkası tutmaz.
Ve kimse bir tutmaz çünkü tahmin edilmesi çok kolay.
Türkler Söz Verir Ama Tutmaz.
Kahve sizi yalnızca uyanık tutmaz, kelimenin tam anlamıyla daha akıllı hale getirebilir.
Onları Allahtan başka kimse tutmaz.
Windscribe kayıt tutmaz, ücretsizdir ve kullanabileceğiniz cihazların sayısını sınırlamaz.
Ayrıca hayatta onun elini tutmaz.
Ve zaten yetmiş derecede, biftek oksijen tutmaz ve gri bir renk alır.
Kötü haberse, hiçbir zaman sözünü tutmaz.
Hiçbir banka 32 milyon dolar tutmaz. Ne?
Göğün atmosferine uygun yaratılmış kuşları görmüyorlar mı?Onları ALLAHtan başkası tutmaz.
Hayat bazen verdiği sözleri tutmaz.
Keen asla seni öldürsün diye Serbest Çalışanı tutmaz.
Senin için yuvarlanan taş yosun tutmaz'' der.
Biliyorum, sevgilim. Uzun güzel bir konuşma bile… sımsıkı sarılıp uyuklamanın yerini tutmaz.
Ikinci Batık Ufo Iddiası Su Tutmaz.