Vermişlerdi Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Ona bir numara vermişlerdi.
Bu yüzden onlara ikiz dağ anlamına gelen Masu adını vermişlerdi.
Bir hafta vermişlerdi.
Kayıtlarda bana tamamen özgürlük vermişlerdi.
Çünkü can vermişlerdi bu bölgede.
Combinations with other parts of speech
Orada ufak bir nişan partisi vermişlerdi.
Bana Daredevili vermişlerdi, sonraki hafta beni çağırıp şöyle dediler.
Tekneye onun ismini vermişlerdi.
İşin içinden çıkamayacaklarını anlayınca daikizleri ayırmaya karar vermişlerdi.
Elbisemi bile ona vermişlerdi.
TV daha önemliydi, çünkü seyircilere bir şeyler yapmak için rol vermişlerdi.
Üzerinde manyetik şeritler olan rozetlerden vermişlerdi. Benim bölümümdeki herkese.
Bize o zaman, ne kadardı kişi başı 50 dolar vermişlerdi.
Ona sadece bir gün vermişlerdi.
Ben doğduktan hemen sonra da yerel yetkililer gelmiş veannemin kısırlaştırılması emrini vermişlerdi.
Yıl hapis cezası vermişlerdi.
Gülüşmeler( Alkış) Bu, kelimenin tam anlamıyla oynamak için doğduğum roldü ve onlar bu rolü palsisi olmayan bir oyuncuya vermişlerdi.
Bana zorla uyuşturucu vermişlerdi.
Onun gömü yerini bilen şahısların isimlerini de bize vermişlerdi.
Bunları infaz için vermişlerdi.
Buraya ilk geldiğim zaman bana hiçbir zaman köpek olmayacağı konusunda söz vermişlerdi.
Bana şehrin anahtarını vermişlerdi Joe.
Ejderhalar, mutlak itaat karşılığında ejder rahiplerine az miktarda güç vermişlerdi.
Kahvede kalmamıza bile izin vermişlerdi.
Asıl karakter de yapamaz.'''' Bu, kelimenin tam anlamıyla oynamak için doğduğum roldü ve onlar bu rolü palsisi olmayan bir oyuncuya vermişlerdi.
Ona Edward Addison adını vermişlerdi ve.
Hepsi de limana demirlediğimizde orada,San Franciscoda bizi bekliyor olacaklarına söz vermişlerdi.
Ne demek istediğimi anlamış ve hak vermişlerdi bana.
Son sınıfta şampiyon olmuştuk, ve bize bunu vermişlerdi.
Emperyalist burjuvaziler, devrimin hayaletine bu ismi vermişlerdi: Troçki.