YAPMASINA ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• machen
• tun
• antut
• haben sie
• erledigen
• durchführen
• zu bauen
• durchzuführen
• tut
• macht
• antun

Yapmasına Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Adamın işini yapmasına.
Lass ihn seinen Job machen.

Bunu yapmasına izin vermem.
Ich lasse sie das nicht tun.

İkinizin de bunu yapmasına gerek yok.
Keiner von euch muss es machen.

Bunu yapmasına bayılıyorum.
Ich liebe es, wenn wir das tun.

MyFarm: Bir başkasının bahçeyi yapmasına izin ver.
MyFarm: Lassen Sie jemanden die Gartenarbeit erledigen.

Sana bunu yapmasına izin verme.
Lass ihn dir das nicht antun.

Ortak bir standart seçin ve gerisini programın yapmasına izin verin!
Setzen Sie einen einheitlichen Standard und lassen Sie das Programm den Rest erledigen!

Bunu yapmasına izin veremem.
Ich kann ihn das nicht tun lassen.

Snapchatden reklam satın alın ve platformun geri kalanını yapmasına izin verin.
Kaufen Sie Werbung von Snapchat und lassen Sie die Plattform den Rest erledigen.

Treni yapmasına yardım ettim.
Ich half ihm, seinen Zug zu bauen.

Yeni Pens, Bilim İnsanlarının Canlı Hücrelerde Biyopsi Yapmasına İzin Verir.
Neue Pinzette ermöglicht es den Wissenschaftlern eine Biopsie von lebenden Zellen durchzuführen.

Neden bunu yapmasına izin veresin?
Warum haben Sie es zugelassen?

Zamanla, bunlar güçlenir ve vücudunuzun daha zor egzersizler yapmasına imkan verir.
Mit der Zeit werden diese stärker, so dass unser Körper schwierigere Übungen durchführen kann.

Sadece evde yapmasına izin vardı.
Und sie darf es nur zu Hause tun.

Dışarıdan TSS hizmeti: kullanıcı kendi adına'' n'' sayıda sunucunun hesaplamayı yapmasına izin verir.
Outsourcing TSS: Der Benutzer lässt“n” Server die Berechnung in seinem Auftrag durchführen.

Bunu yapmasına izin veremezdim.
Ich konnte ihn das nicht tun lassen.

Polisin işini yapmasına izin ver.
Lass die Polizei ihren Job machen.

Bunu yapmasına neden izin verdin? Hayır,?
Nein. Warum haben Sie es zugelassen?

Olive, sana bunu yapmasına izin verme.
Olive, lass dir das nicht antun.

Bunu yapmasına izin veremezsin. Anne.
Anne, du darfst ihn das nicht tun lassen.

Önce uzmanların yapmasına izin verdiler.
Erstmal den Experten machen lassen.

Yavaş pişiricinin, bu lezzetli, bel çevresi yanlarıyla tüm çalışmaları yapmasına izin verin.
Lassen Sie den langsamen Kocher die ganze Arbeit mit diesen köstlichen, taillenfreundlichen Seiten erledigen.

Sana bunu yapmasına izin verme.
Lass nicht zu, dass sie dir das antut.

Egzersizden hemen sonra doğru besinleri yemek vücudunuzun bunu daha hızlı yapmasına yardımcı olabilir.
Essen die richtigen Nährstoffe bald, nachdem Sie Übung Ihren Körper diese schneller erledigen helfen kann.

Lynch in bunu yapmasına izin veremem.
Ich lasse Lynch ihm das nicht antun.

Sığınak yapmasına yardım etmiştim- Oniki yaşımdayken babamın bodruma.
Mit 12 half ich meinem Vater im Keller einen Bunker zu bauen,-.

Hayır gelmeyecek. Bunu yapmasına neden izin verdin?
Nein. Warum haben Sie es zugelassen?

Bunu sana yapmasına izin verme, olur mu?
Lass nicht zu, dass sie dir das antut.

Neredeyse her durumda, bir yönetmenin başkasının düzenlemeyi yapmasına izin vermesini rica ediyorum.
In fast allen Fällen würde ich einen Regisseur auffordern, die Bearbeitung von jemand anderem durchführen zu lassen.

Evet, treni yapmasına yardım ettim.
Oh ja. Ich half ihm, seinen Zug zu bauen.