YAZIKLAR OLSUN BIZE ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

unser Niedergang
yazıklar olsun bize

Yazıklar olsun bize Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Ecclesiastic category close
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Yazıklar olsun bize.
Wee wir sind.
Dediler ki,'' Yazıklar olsun bize.
Sie sagten:"Wehe uns!
Yazıklar olsun bize.
Schande über uns!
Dediler ki,'' Yazıklar olsun bize.
Sie sagten:"Unser Niedergang!
Yazıklar olsun bize[ ispiyonla].
Wie schade(für uns).
Nihayet şöyle dediler: Yazıklar olsun bize!
Sie sagten:"Unser Niedergang!
Yazıklar olsun bize, ne azgın kimselermişiz!”.
Wehe uns! Wir waren wahrlich widerspenstig.
Yoksa“ Veylenâ!” yazıklar olsun bize.
Oder:„Erlöse uns von dem Übel“(Rösch).
Yazıklar olsun bize ve yönettiğini zannedip yıkıp geçenlere.
Wie uns Wahrnehmen und Denken in die Irre führen.
Sonra şöyle dediler:“ Yazıklar olsun bize; doğrusu azgınlık edenlerdik.”.
Sie sprachen:„Weh uns! wir waren fürwahr widerspenstig.
Yazıklar olsun bize, ne azgın kimselermişiz!”.
O wehe uns! Wir haben ein Übermaß an Frevel gezeigt.
Sonra şöyle dediler:'' Yazıklar olsun bize; doğrusu azgınlık edenlerdendik.
Sie sagten:"Wehe uns! Wir waren wahrlich widerspenstig.
Yazıklar olsun bize, dediler, biz azgınlarmışız.
Sie sagten:"Unser Niedergang! Gewiß, wir waren Übertretende.
Eğer Rabbinin azabından bir üfürücük dahi onlara dokunsa,“ Yazıklar olsun bize!
Aber wenn ein Hauch von der Strafe deines Herrn sie berührt, sagen sie ganz gewiß:"O wehe uns!
Elbette, yazıklar olsun bize.
Natürlich. Schande über uns.
Kıyamet günü ansızın gelince onlar, günahlarını sırtlarına yüklenmiş olarak şöyle derler:'' Dünyada yaptığımız kusurlardan dolayı yazıklar olsun bize!
Wenn aber unversehens die Stunde über sie kommt, werden sie sagen:"O wehe uns, daß wir sie vernachlässigt haben!" Und sie werden ihre Last auf dem Rücken tragen!
Ve yazıklar olsun bize derler, işte bugün, ceza günü.
Und sie sagten:"Unser Untergang! Dies ist der Tag des Din.
Saat( kıyamet günü) apansız onlara geliverince, günahlarını sırtlarına yüklenerek:'' Onda( dünyada)sorumsuzca yaptıklarımızdan dolayı yazıklar olsun bize…'' derler.
Wenn aber unversehens die Stunde über sie kommt,werden sie sagen:"O wehe uns, daß wir sie vernachlässigt haben!" Und sie werden ihre Last auf dem Rücken tragen.
Yazıklar olsun bize, dediler, biz azgınlarmışız.
Sie sagten:"Wehe uns! Wir waren wahrlich widerspenstig.
Nihayet ansızın başlarına kıyamet kopunca günahlarını sırtlarına yüklenirler deyaptığımız taşkınlıklardan dolayı yazıklar olsun bize derler; ne de kötü yüktür taşıdıkları yükler.
Wenn aber unversehens die Stunde über sie kommt,werden sie sagen:"O wehe uns, daß wir sie vernachlässigt haben!" Und sie werden ihre Last auf dem Rücken tragen.
Ve yazıklar olsun bize derler, işte bugün, ceza günü.
Und sie werden sagen:"O wehe uns! Das ist der Tag des Gerichts.
Ve gerçek vait yaklaşınca işte o zaman kafir olanlar,gözlerini dikip kalacaklar ve yazıklar olsun bize diyecekler, bundan gafildik, hatta zalimdik biz!.
Und die wahre Verheißung naht; siehe dann werden die Augen derer, die ungläubig waren,starr blicken:"O wehe uns, wir haben in der Tat nicht daran gedacht; ja, wir waren Frevler!
Yazıklar olsun bize dediler, gerçekten de azmışız biz..
Sie sagten:"Unser Niedergang! Gewiß, wir waren Übertretende.
Ve gerçek vait yaklaşınca işteo zaman kafir olanlar, gözlerini dikip kalacaklar ve yazıklar olsun bize diyecekler, bundan gafildik, hatta zalimdik biz.
Und das wahre Versprechen näherte sich, dann werden starr blicken die Augen derjenigen,die Kufr betrieben haben:"Unser Untergang! wir waren demgegenüber achtlos. Nein, sondern wir waren Unrecht- Begehende!
Yazıklar olsun bize derler, gerçekten de zulmetmiştik biz.
Sie sagten:"Unser Untergang! Wir waren doch Unrecht-Begehende.
Ve gerçek vaad( ölüm, kıyamet) yaklaşınca, birden,inkar edenlerin gözleri donakalır!'' Yazıklar olsun bize!( derler), gerçekten biz, bu durumdan habersizmişiz; hatta biz zalim kimselermişiz!
Und die wahre Verheißung naht; siehe dann werden die Augen derer,die ungläubig waren, starr blicken:"O wehe uns, wir haben in der Tat nicht daran gedacht; ja, wir waren Frevler!
Yazıklar olsun bize dediler, gerçekten de azmışız biz..
Sie sagten:"Wehe uns! Wir waren wahrlich widerspenstig.
Allaha kavuşmayı yalanlayanlar doğrusu kaybedenlerdir ki kıyamet saati onlara ansızın gelince,ağırlıklarını arkalarına yüklenerek,'' Dünyada işlediğimiz büyük kusurlardan ötürü yazıklar olsun bize'' derler.
Die die Begegnung mitGott für Lüge erklären, so daß sie, wenn die Stunde plötzlich über sie kommt, sagen:«O welch ein Bedauern, daß wir sie nicht beachtet haben!» Sie tragen ihre Lasten auf ihrem Rücken.
Yazıklar olsun bize derler, gerçekten de zulmetmiştik biz!.
Sie sagten:" O wehe uns, wir waren wahrlich Frevler!
Gerçekten de ziyana uğramışlardır Allaha kavuşmayı yalan sayanlar. Nihayet ansızın başlarına kıyamet kopunca günahlarını sırtlarına yüklenirler deyaptığımız taşkınlıklardan dolayı yazıklar olsun bize derler; ne de kötü yüktür taşıdıkları yükler.
Den Verlust haben diejenigen, die die Begegnung mit Gott für Lüge erklären, so daß sie, wenn die Stunde plötzlich über sie kommt,sagen:«O welch ein Bedauern, daß wir sie nicht beachtet haben!» Sie tragen ihre Lasten auf ihrem Rücken.
Sonuçlar: 2485, Zaman: 0.034

Farklı Dillerde Yazıklar olsun bize

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca