Bir suçu Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Kızın bir suçu yok.
Bir suçu ihbar ettim.
Onların bir suçu yok.
Bir suçu kabul mu ediyorsun?
Annemin bir suçu yok.
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
organize suçlarciddi bir suçturbüyük bir suçtek suçuinsanlık suçuen büyük suçaynı suçtanağır suçfederal bir suçturciddi suçlar
Daha
Olayda annemin ve ağabeyimin bir suçu yok.
Onların bir suçu yoktu.
Farkındayım ama ikimiz de biliyoruz ki kazada bir suçu yok.
Toprağın bir suçu yok.
Onun bir suçu yok!
Bunda Reginanın bir suçu yok.
Oğlumun hiç bir suçu yoktu ve onu bir polis vurdu.
Fakat, kendi sorunlarımı çözemezken bir suçu nasıl çözebilirim.
Henryye Teddynin bir suçu olmadığını söyle lütfen. Ciddi söylemedi.
İki parmak ve bir şişe kapağıyla bir suçu çözdüklerini gördüm.
Jacein bir suçu yok.
Kendisini suçlandırıcı tanıklık yapmaya veya bir suçu itirafa zorlamama.
Kurbanı anlamadan bir suçu nasıl çözebilirsiniz?
Dolandırıcılık veya kimlik hırsızlığı gibi olası bir suçu engellemek veya soruşturmak ya da.
Kimsenin bir suçu yok.
İstatiklere bakılırsa kar elde etmek ya da bir suçu örtbas etmek için bombalıyor.
Athelstanın bir suçu yok, Floki.
Ölümün bir suçu yok.
Kadınların bir suçu yoktur.
Ama annenin bir suçu yok.
Majeste ben böyle alçakça bir suçu aklıma bile getiremem.
Nasıl öldüğünü anlamak bir suçu açığa çıkarmak için değil Robbie.
Sonuçta bir savaş bu, kimsenin bir suçu yok. Yani Alman böyle dedi.
Eğer yapmadıysa birinin böyle bir suçu itiraf ettiğine inanmak zor.