Bir suç Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Yeni bir suç.
Bu bir suç veya masumiyet sorunu değil.
Ne tür bir suç?
Bu bir suç sayılmaz.
Ortada önemli bir suç yok.
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
organize suçlarciddi bir suçturbüyük bir suçtek suçuinsanlık suçuen büyük suçaynı suçtanağır suçfederal bir suçturciddi suçlar
Daha
Baban bir suç işliyor.
Yani, esrar yetiştirmek bir suç değil mi?
Artık bir suç ortağım vardı.
Bunu yüzlerce kez yapmış Deb; bu federal bir suç.
Ciddi bir suç bu.
Denis Vogelın Avery için hazırladığı dosyayı karıştırırken bir suç duyurusuna rastladım.
Az önce bir suç işlediniz.
Bu akşamüstü hediyelik eşya dükkanında bir suç dalgası mı bekleniyor?
Şimdi bu bir suç, öyle değil mi?
Ama maalesef katılmam gereken başka bir suç faaliyeti var.
Bu Federal bir suç soruşturması.
Bu her zaman bir suç işareti olmuştur!
Bu bir suç. Bunu yapamam.
Dün gece gerçek bir suç dalgası vardı.
Ülkemiz bir suç cenneti haline gelmiştir.
O bir usta, pislik bir suç, değildir.
Cinayet ciddi bir suç olmasına rağmen seni yargılamaya hakkım yok.
Onaylanmamış ilaçları satmanın çok ciddi…-… bir suç olduğunun farkında mısınız?
Bugün pek bir suç vakası olacak gibi durmuyor.
Tüm olanlara rağmen, ben bu olayı bir suç davasına çevirmek istemiyorum.
Bu ciddi bir suç evlat.
Basın buna bir suç dalgası diyor.
Salı sabahı büyük bir suç dalgası Wisteria Lanei kapladı.
Niye üst düzey bir yetkili gizli bir suç örgütü soruşturmasına karışır?