Devamlı Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Devamlı benimleydi burada.
İnsan devamlı öğreniyor.
Devamlı güç kaybediyor.
Bilgi ve devamlı kontrol ister.
Devamlı iletişim içinde ve işbirliği içinde olmamız gerekiyor.
Combinations with other parts of speech
Fiillerle kullanım
Bana karşı olan devamlı şüpheciliğine bir son vermek istedim.
Devamlı beni, babamı ve Helenayı sevdiğini söyledin.
Adam kasıtlı bir şekilde devamlı garaj yoluma çöp döküyor.
Ben… Devamlı bunu yapmak niyetinde değilim.
Ekonomimizi korumak için ürünlerin devamlı satılması gerekir.
Neden devamlı böyle oluyor?
Biliyorsun, Crowderla olan gibi olaylar burada devamlı olur.
Jessica devamlı'' Nerede o?'' diyordu.
Marley bunu söylediğimi duysa beni öldürür ama devamlı senden bahsediyor.
Beyaz Porsche, devamlı aynı yerlerde ortaya çıkıyor.
Devamlı bir saldırı altında. Korku, nefret ve eski dostumuz yalnızlık.
Söylemeye gerek yok, devamlı tekrarlamaya da gerek yok.
O devamlı bana bunun bir rüya olduğunu söylüyor fakat çok gerçek gibi hissediyorum.
Profesyonelliği koruyor ve devamlı gelişim için gayret ediyoruz.
Onunla devamlı konuşuyorum. Öyleyse neden sormuyorsun?
Eğer zengin ve eşcinsel iseniz insanlar devamlı sizi taciz eder ve şantajda bulunur.
Shanele devamlı konuştuğunuzu biliyorum ama yani, bu.
Hem ağır hem de devamlı içeri girerek dışarıyı boş bırakıyordu.
Sofra devamlı dolu, sadece misafirler ve özel yemekler değişmektedir.
İnsanlar devamlı iletişim içinde olmak ister.
Flanders devamlı kiliseye gider ve Tanrı onun da evini kurtarmadı.
Özellikle Toddun devamlı beşlik çakarak devirmesi işi daha da zorlaştırdı.
Karım devamlı ağlıyordu ve ben onu nasıl teselli edeceğimi bilmiyordum.
( Listeyi devamlı güncelliyor ve tekrar düzenliyorum):.
Görevini devamlı yapmasına engel olabilecek sağlık sorunları bulunmamak.