Direk olarak Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Onunla direk olarak konuşmadım.
Maddeyi enerjiye, enerjiyi maddeye direk olarak çeviriyor.
Direk olarak ışığa bakmayın.
Sen arkanı döndüğünde direk olarak binbaşıya gitmiştir. Elbette.
Direk olarak Anthonyye gitti.
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
Isimlerle kullanım
Ama bu paranın büyük bir kısmı direk olarak yetimlere gidecek.
Kimseyi direk olarak suçlamadım.
Seninle benim aracılığımla iletişime geçti çünkü direk olarak konuşma riskine giremedi.
Sisteme direk olarak katkıda bulunuyorlar.
Başka bir deyişle kumitede ilerleme direk olarak katada ilerlemeye bağlıdır.
Ama direk olarak madene gitmez.
Tüm dediğim, belki her şey seni direk olarak şu küçük kıza götürüyordur.
Emir direk olarak Delhiden geldi.
Ancak Başkan Yardımcısı Bushun direk olarak Beyaz Saraya gittiğini biliyoruz.
Emir direk olarak General McAddieden geldi.
Bu teknoloji patentli… ve direk olarak tüketiciye satılıyor.
M-5 direk olarak Warp motorlarından enerji alıyor gibi.
Tüm yurtdışından gelenler direk olarak pasaport kontrolüne geçmeli.
Direk olarak beynin korku merkezi olan amigdala etki ediyor.
Sol taraftaki doğrusal mantık,… direk olarak sağ taraftaki sezgisel mantığa bağlanmış.
Polis direk olarak askere bağlıdır, muhaceret ise Türkiyenin etkin kontrolü altındadır.
İlk olarak, saraydayken asla direk olarak bir erkeğin gözlerinin içine bakma.
O zaman direk olarak oraya gitsen en iyisi olur.
Kurbanın kostümü hâlâ üzerindeydi ki bu da direk olarak tiyatrodan kaçırıldığına işaret.
Program direk olarak açılacaktır.
Araç şarj aleti ile, direk olarak araçta kullanılabilir, DC12V.
Bu nedenle direk olarak bir cevap veremeyeceğim. um.
Bu talep direk olarak şeriften mi geliyor?
Ödemeler direk olarak müşteri hesabına yapılır.
Temizleyecek ve direk olarak Jerichonun üzerine boşaltacak.