Evsiz Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Evsiz kaldın.
İşsiz ve evsiz sayısı arttı.
Evsiz ve aşık.
Bir çok kişi ailesiz, evsiz kaldı.
Bizi evsiz bıraktılar.
İnsanlar da tercüme ediyor
BAŞKA BİR ŞARKI BAŞLAR Ben de yalnızdım Evsiz barksızdım.
Ben evsiz bir mimarım.
Eski dostun Jane Loomis artık evsiz değilmiş.
Bu evsiz vakalarına dikkat çekmek istiyorsun.
Milyonlarca kişi evsiz ve vatansız kaldı.
Evsiz, arkadaşsızım Konuşacak kimsem yok.
Tamam ama bir sürü karıncayı evsiz bırakacaksın.
Bu ülkedeki evsiz problemini tek başıma çözdüm.
Hayır, evin arka tarafında yaşayan evsiz birini hiç görmedim.
Diğer evsizler de beni evsiz gibi görmüyorlardı, fakat ben görüyordum.
Sığınmacı bir Alman, evsiz bir adam için harika bir şey.
Ona kanepeyi önerecektim ama sonra düşündüm ki sen evsiz kalırsın.
Bu adamın sıska, çirkin, evsiz kardeşi gibi duruyorsun.
Çulsuz, evsiz ve alkolik ama babasının atardamarlarından daha iyi.
Ve Ben Golden Gate Parkta yaşayan evsiz bir kadındım.
O gün, Camdendaki evsiz sayısı üç virgül cenin kadar artmıştı.
Evsiz eski kadın askerlerin% 40ı hizmet sırasında tecavüze uğramış kişilerden oluşuyor.
Oradan trene biniyorum, ama hiç evsiz birine rastlamadım ben.
Macaristandaki evsiz sayısı kaba bir tahminle 30 bin 50 bin arasında.
Arabayı Clara sürdü ve evsiz adamı ezdi diyelim.
Şu evsiz çocuk, bana burada çocukların kaçırıldığını duyduğunu söylemişti.
Diğeri limanın yakınlarında, evsiz süprüntülerin arasında saklanıyor.
Evsiz insanlar sorununa dikkat çekmek için geçen sene başlattığı bir şey.
Tek şansımız, Travis Sokakta oturan evsiz araştırmacısıyla görüşmek.
Tamamen evsiz olmakla, sızıntılı bir çatının arasında başka duraklar da olduğunu bilirsin.