GÜÇLÜKLER ne Demek Yunan - Yunan Çeviri S

Isim
δυσκολίες
güçlük
zor
sıkıntı
sorun
sorunları
darlığı
zorlukla
προκλήσεις
meydan
meydan okumak
bir mücadele
provokasyon
challenge
karşı
zorluk
bir meydan okuma
mücadelesi
sorun
προβλήματα
problem
sıkıntı
bir sıkıntı
dert
sorun
sorunum
ilgili bir sorun
bir sorunumuz var
derdin
bela
δυσκολιών
güçlük
zor
sıkıntı
sorun
sorunları
darlığı
zorlukla
δυσκολία
güçlük
zor
sıkıntı
sorun
sorunları
darlığı
zorlukla

Güçlükler Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Güçlükler var.
Υπάρχουν δυσκολίες.
Tagged: ekonomik güçlükler.
Μπάρτσα: Οικονομικές δυσχέρειες.
Teknik Güçlükler Yüzünden….
Λόγω τεχνικών δυσκολιών….
Soru: Nedir bu güçlükler?
Ερώτηση: Ποιες είναι οι δυσκολίες;?
Güçlükler bizi güçlendirir.”.
Η δυσκολία μας έκανε δυνατότερους".
Combinations with other parts of speech
Konuşma ve dildeki güçlükler.
Δυσκολίες στην ομιλία και τη γλώσσα.
Ama bu güçlükler aşılmaz değil.
Ωστόσο οι δυσκολίες αυτές δεν είναι ανυπέρβλητες.
Olan harekette de büyük güçlükler vardır.
Υπάρχει μια σοβαρή δυσκολία στην κίνηση.
Güçlükler beni daha kuvvetli ve iyi kıldı.
Εμένα οι δυσκολίες με κάνουν πιο δυνατή και πιο μαχητική.
Bunlar kişisel güçlükler olabilir.
Μπορεί να είναι προσωπικές προκλήσεις.
Zaman belirten kavramların anlaşılmasında güçlükler.
Δυσχέρεια στην κατανόηση χωρο-χρονικών εννοιών.
Bu da finansal güçlükler getiriyor.
Κι αυτό δημιουργεί οικονομικές δυσκολίες.
Zaman belirten kavramların anlaşılmasında güçlükler.
Δυσκολεύεται να κατανοήσει τις χρονικές έννοιες.
Gerçek teknik güçlükler bunlardır.
Οι πραγματικές δυσκολίες είναι οι τεχνικές.
Modern yaşantının bazı yönleri birtakım güçlükler doğurur.
Ο σύγχρονος όμως τρόπος ζωής προκαλεί δυσκολίες.
Daha da büyük güçlükler yaratıyordu.
Δημιουργήσει ακόμα μεγαλύτερες δυσκολίες.
Türkiyenin dış politikasındaki değişiklikler ve güçlükler.
Οι αλλαγές και οι προκλήσεις της τουρκικής εξωτερικής πολιτικής.
Karşılaşılan güçlükler başka ülkelerdekiyle benzerdir.
Τα προβλήματά μας είναι παρόμοια με άλλων χωρών.
Karşılaştığımız güçlükler çok fazla.
Οι δυσκολίες που συναντήσαμε ήταν πάρα πολλές.
Bu güçlükler bizi bir genişleme ve büyüme durumuna doğru yönlendirdi.
Αυτές οι προκλήσεις μας έχουν οδηγήσει σε μία κατάσταση διεύρυνσης και ανάπτυξης.
Oysa, Rus komünistleri dayandılar, güçlükler karşısında korkmadılar ve zaferi sağladılar.
Όμως οι ρώσοι κομμουνιστές κράτησαν γερά,δεν τρόμαξαν μπροστά στις δυσκολίες και κατάχτησαν τη νίκη.
SETimes muhabiri Paul Ciocoiu, Orban ile bu konunun içerdiği güçlükler hakkında konuştu.
Ο ανταποκριτής των SETimes ΠολΤσιοτσοΐου συνομίλησε με τον Ορμπάν για τις προκλήσεις που περικλείονται.
Bunun yanında toplumsal güçlükler de var: Bolluğun ortasında yoksulluk, eşitsizlikler, çatışma, adaletsizlik.
Υπάρχουν επίσης κοινωνικές προκλήσεις: φτώχεια στο μέσο της αφθονίας, ανισότητες, διαμάχες, αδικία.
Savaş ile birlikte doğal afetler, politik çatışmalar, ekonomik güçlükler ve içki alemleri başladı.
Οπως ο πόλεμος,οι καταστροφές οι πολιτικές διαμάχες… τα οικονομικά προβλήματα και ο αλκοολισμός.
Mısırda birçok güçlükler ile karşılaşmak zorunda kalacağız, ve… her zaman korsanlar ile karşılaşma ihitmalimiz de var.
Στην Αίγυπτο, θ'αντιμετωπίσουμε πολλές δυσκολίες. Και υπάρχει πάντα ο κίνδυνος να συναντήσουμε πειρατές.
Toplantıdan sonra konuşan Clinton, Zheleva ile'' ekonomik güçlükler ve derinleştirmek istediğimiz ticari ilişkileri'' de görüştüğünü belirtti.
Μετά τη συνάντηση,η Κλίντον ανέφερε ότι συζήτησε επίσης με τη Ζέλεβα"οικονομικές προκλήσεις και τις εμπορικές σχέσεις που επιθυμούμε να βελτιώσουμε".
Gerginlikler ve güçlükler artacak olsa da, süreçteki gecikmelerin yol açacağı tehlikelerin daha büyük olduğunu da sözlerine ekledi.
Αν και θα υπάρξουν εντάσεις και δυσκολίες, οι κίνδυνοι που θα προκύψουν από τις καθυστερήσεις στη διαδικασία είναι μεγαλύτεροι, πρόσθεσε.
Petkoski,'' Yine de, beklenen güçlükler bankacılık sisteminin dengesini bozacak kadar büyük olmayacaktır.
Ωστόσο, οι αναμενόμενες προκλήσεις δεν θα έχουν τόσο μεγάλες διαστάσεις για να αποσταθεροποιηθεί το τραπεζικό σύστημα.
Diğer yanda, anlaşmaların uygulanmasındaki ilk güçlükler sonrasında memnuniyetsizlikler baş gösterdi. Sırp ve Kosova heyetleri, Kosovanın temsil ediliş şekli yüzünden bölgesel konferansları terk etti.
Στο μεταξύ, δυσαρέσκεια προέκυψε μετά τις αρχικές δυσκολίες υλοποίησης των συμφωνιών με τις αποστολές Σερβίας και Κοσσυφοπεδίου να αποχωρούν από περιφερειακά συναντήσεις με αφορμή τον τρόπο εκπροσώπησης του Κοσσυφοπεδίου.
Sonuçlar: 29, Zaman: 0.0395

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Yunan