Hikâyeye Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Hikâyeye devam.
Biraz sonra Bem hikâyeye başlıyor.
Bu hikâyeye inanırım işte.
Biz de dört hikâyeye düşürdük.
Hikâyeye devam et.
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
başka bir hikayeaynı hikayegerçek bir hikayehakkında bir hikayegüzel bir hikayegerçek hikayekomik bir hikayeilgili bir hikayeilginç bir hikayeeski bir hikaye
Daha
Şüphesiz, bu hikâyeye bayılırım, büyükbaba.
Hikâyeye vakit yok.
Başına gelen şeylerle ilgili hikâyeye inanmıyordum.
Bu hikâyeye ihtiyacım var.
Kaldı ki insanların hiç biri bu hikâyeye inanmaz.
Hikâyeye hazır mısın?
Sana verdiğim hikâyeye bakma şansı buldun mu acaba?
Hikâyeye geri mi döneceksin?
Geçen gün Bakshi haberlerindeki hikâyeye ne diyorsun?
Bu hikâyeye ne diyorsun Çiftçi?
Nükleer radyasyon hakkındaki resmi hikâyeye inanmıyorsun sanırım.
Hikâyeye sadık kalmazsak öğrenirler.
Her halükârda, bu hikâyeye biraz uzaklaştın, Mandy.
Hikâyeye gülüyorum, sana değil.
Sadece ben değil mantıklı düşünen hiç kimse bu hikâyeye inanmaz.
Bütün bu hikâyeye değeceğini düşünüyor musun?
Boston Globe ve New York Timesdaki gazeteciler bu hikâyeye bayıldılar.
Hangi kasette hikâyeye dâhil olduğunu söylemeyeceğim.
Hikâyeye göre‘ ilk kadın olan Pandora, tüm kötülüklerin de kaynağıdır.
Hey David, sana verdiğim hikâyeye bakma şansı buldun mu acaba?
Hikâyeye göre üç adamla başlamış. Hepsi de farklı aileleri temsil ediyorlarmış.
Öncelikle bu hikâyeye çok fazla zaman ve enerji harcadım.
Hiçbir hikâyeye şu an olduğu kadar kendimi adamamıştım.
Bu uzun hikâyeye nereden başlayacağını bilemedi.
Editörüm hikâyeye çok yaklaşmamam konusunda beni uyarmıştı.