Imkan yoktu Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Kaybetmemize imkan yoktu.
Her yer kapalıydı, sosisli sandviç bulmaya imkan yoktu.
Bilmene imkan yoktu McGee.
Yardım etmemize imkan yoktu.
Kalkış yarışında onun katılmasına izin vermeme imkan yoktu.
Kaçmasına imkan yoktu. Tabi eğer.
Zaten onu unutmasına imkan yoktu.
Bilmemize imkan yoktu, dostum. Durdurmak için hiçbir yol yoktu. .
Senin, beni tanımana imkan yoktu.
Daha farklı olmamıza imkan yoktu. Ama arkadaştık, ve birlikteydik.
Daha kötü oynamalarına imkan yoktu.
Beni görebilmesine imkan yoktu, tamam mı?
Avcıların güvenli evi bulmasına imkan yoktu.
Yürüttüğü işten% 50pay alırken Bay Tillerın onu bırakmasına imkan yoktu.
Gerçekte ne olduğunu bilmene imkan yoktu.
Ben Nik. Dün gece mesajını aldım fakatacayip meşguldüm. Bu yüzden dışarı çıkmama imkan yoktu.
Emma Halanin bunun tamamini tasimasina imkan yoktu.
O kelimenin kaplumbağa olduğunu bilmesine imkan yoktu.
Ama onun gibi birinin o kadar yükselmesine imkan yoktu.
Onun simülasyon olmadığını anlamama imkan yoktu.
Durdurmamıza imkan yok mu?
Bulmamıza imkan yok.
Karıncanın büyük resmi görmesine imkan yok, degil mi?
Onu evden almamın imkanı yoktu.
Fakat burada yapmaya çalıştığımız şeyi anlamasına imkan yok.
Güneşi okumaya imkan yok.
Yarına kadar yeni bir yer bulmamıza imkan yok.
Kaçmasına imkan yokmuş.
Kancalarını Jennaya takmalarına izin vermemin imkanı yoktu.
Dakikada bunu yapmamıza imkan yok.