Yoktu Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Hayır, yoktu.
Susamıştı ama yanında su yoktu.
Tabancam yoktu,!
Asyalı yoktu, yerli yoktu.
Anahtarı yoktu.
İnsanlar da tercüme ediyor
Polis Dougı buradan aldığında şapkası yoktu.
Sorular için zaman yoktu Yapmam gerekeni yaptım.
Müşterisi yoktu.
Korkunun zerresi yoktu, çünkü ölüm yoktu.
İlişkimiz yoktu.
Coopun kız arkadaşı yoktu, ben de bir göz atıyorum.
Güçlerim yoktu.
Ciğerlerinde su yoktu. Peteşiyal kanaması ve boynunda morluklar vardı.
Geçen sene yoktu.
Karşıdaki komşu dün akşam arabayı görmüş, sabah yoktu.
Fakat onun hiç parası yoktu Ve o--.
Bugün duşta sıcak su yoktu. Şampuanım bitti. Ve iki sınavım var.
Gömecek bir şey yoktu!
Kolu yoktu, tamamen yoktu başarışız kürtaj sırasında kesilmişti.
Nadinein düşmanı yoktu.
Ama tüm içtenliğimle söyleyebilirim ki, başka şansım yoktu.
Aslında bir amacım yoktu.
Şiddete başvurmadan Sör Lorası almanın bir yolu yoktu.
Sizin burada olmanıza gerek yoktu.
Bu yeni ülkede bir kefaretçiye ihtiyacımız yoktu.
Çok karanlıktı. Ay yoktu.
Obama: Darbe girişiminden haberimiz yoktu.
Arka bahçede sigara kutunu gömülmüş yerde buldum ama silahın yoktu.
Seni kontrol etmek için odana geldim ve sen de araba da yoktu.
Mali Yıl 2010için Milli Savunma Yetki Yasası ileri F-22 üretimi için fon yoktu.