YOKTU ne Demek Yunan - Yunan Çeviri S

Fiil
Zarf
δεν είχε
yok
var
hiç
yok benim
sahip değilim
olmadığını
daha
bir
pek
hakkım yok
δεν υπήρχε
ben yokum
var olamam
var değilim
καθόλου
hiç
yok
değil
bile
de
katiyen
zerre kadar
δεν είχα
yok
var
hiç
yok benim
sahip değilim
olmadığını
daha
bir
pek
hakkım yok
δεν υπήρχαν
ben yokum
var olamam
var değilim
δεν είχαμε
yok
var
hiç
yok benim
sahip değilim
olmadığını
daha
bir
pek
hakkım yok
δεν είχαν
yok
var
hiç
yok benim
sahip değilim
olmadığını
daha
bir
pek
hakkım yok
δεν υπάρχει
ben yokum
var olamam
var değilim
δεν υπήρξε
ben yokum
var olamam
var değilim

Yoktu Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Hayır, yoktu.
Susamıştı ama yanında su yoktu.
Δίψασαν, μα δεν είχαν νερό.
Tabancam yoktu,!
Δεν είχα όπλο!
Asyalı yoktu, yerli yoktu.
Δεν υπήρχαν καθόλου Ασιάτες, καθόλου ιθαγενείς.
Anahtarı yoktu.
Δεν είχε κλειδί.
Polis Dougı buradan aldığında şapkası yoktu.
Όταν η αστυνομία μάζεψε τον Ντάγκ εδώ, δεν είχε καπέλο.
Sorular için zaman yoktu Yapmam gerekeni yaptım.
Δεν υπάρχει χρόνος για ερωτήσεις. Έκανα ότι είχα να κάνω.
Müşterisi yoktu.
Δεν είχε πελάτες.
Korkunun zerresi yoktu, çünkü ölüm yoktu.
Πού νάναι; Δεν υπήρχε φόβος, γιατί δεν υπήρχε θάνατος.
İlişkimiz yoktu.
Δεν είχαμε σχέση.
Coopun kız arkadaşı yoktu, ben de bir göz atıyorum.
Η κοπέλα του Κουπ έλειπε, γι' αυτό σκέφτηκα να ρίξω μια ματιά εδώ.
Güçlerim yoktu.
Δεν είχα δυνάμεις.
Ciğerlerinde su yoktu. Peteşiyal kanaması ve boynunda morluklar vardı.
Καθόλου νερό στους πνεύμονες, πετεχειώδης αιμορραγία, μώλωπες στο λαιμό.
Geçen sene yoktu.
Δεν υπήρχε πέρυσι.
Karşıdaki komşu dün akşam arabayı görmüş, sabah yoktu.
Ο γείτονας απέναντι την είδε χθες τοβράδυ εκεί. Σήμερα το πρωί έλειπε.
Fakat onun hiç parası yoktu Ve o--.
Αλλά δεν είχε καθόλου λεφτά και--.
Bugün duşta sıcak su yoktu. Şampuanım bitti. Ve iki sınavım var.
Δεν είχε ζεστό νερό, καθόλου σαμπουάν και έχω δύο τεστ, Γαλλικά και Μαθηματικά.
Gömecek bir şey yoktu!
Δεν υπήρχε κάτι να θάψω!
Kolu yoktu, tamamen yoktu başarışız kürtaj sırasında kesilmişti.
Του έλειπε το χέρι, είχε φύγει εντελώς είχε αποκοπεί κατά την αποτυχημένη απόπειρα.
Nadinein düşmanı yoktu.
Η Νεϊντίν δεν είχε εχθρούς.
Ama tüm içtenliğimle söyleyebilirim ki, başka şansım yoktu.
Με σεβασμό σάς λέω πως δεν είχα την επιλογή.
Aslında bir amacım yoktu.
Πραγματικά δεν είχα σκοπό.
Şiddete başvurmadan Sör Lorası almanın bir yolu yoktu.
Δεν υπήρχε τρόπος να ελευθερώσουμε τον Σερ Λόρας χωρίς βία.
Sizin burada olmanıza gerek yoktu.
Δεν υπήρχε ανάγκη να είσαι εδώ.
Bu yeni ülkede bir kefaretçiye ihtiyacımız yoktu.
Δεν είχαμε την ανάγκη ενός Sin Εater σ' αυτή την καινούργια χώρα.
Çok karanlıktı. Ay yoktu.
Ήταν πολύ σκοτεινά, δεν είχε φεγγάρι.
Obama: Darbe girişiminden haberimiz yoktu.
Mπίκας: Δεν είχαμε πληροφορίες για πραξικόπημα.
Arka bahçede sigara kutunu gömülmüş yerde buldum ama silahın yoktu.
Βρήκα το κουτί των πούρων στην αυλή, μα έλειπε το όπλο σου.
Seni kontrol etmek için odana geldim ve sen de araba da yoktu.
Ανέβηκα στο δωμάτιό σου να δω τι κάνεις, και έλειπες και έλειπε και το αμάξι.
Mali Yıl 2010için Milli Savunma Yetki Yasası ileri F-22 üretimi için fon yoktu.
Το Εθνικό ΠράξηΆμυνας Εξουσιοδότηση για τη χρήση 2010 έλειπε χρηματοδότησης για την περαιτέρω παραγωγή F-22.
Sonuçlar: 11808, Zaman: 0.0843

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Yunan