Yer Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Burada hataya yer yok.
Sibiryada bir yer. Soğuk eritme silah laboratuvarı.
Hatanın operasyonlarda yer yok.
Eğer yemek yer ve egzersiz yapmazsanız, kilo alırsınız.
Hepsi giyinik ve gidecek yer yok.
Combinations with other parts of speech
Zaman veliler okulda yer almak, çocukları motive olsun.
Seks yaptığınız en çılgınca yer nerde?”.
O da“ Uzun zamandır gitmediğim bir yer olsun” dedi… Mutfağı önerdim…!
Yatacak yer, ulaşım, iaşe, koruma, sadece bunları mı istiyorsun?
Parkinson sürprizlere pek yer bırakmıyor.
Sana yemek ve yatacak yer verebilirim ama çalışmak zorundasın!
Seks yaptığın en çılgın yer neresi idi?
Tüm NATO operasyonlarında yer alan askerlerimizi geri çekelim.
Burası senin de beni sevdiğini söylediğin yer değil mi?
Onu kimsenin tanımadığı bir yer. Bizimle bağlantısı anlaşılmaz.
Sorgularla yeni tanışıyorsanız bu, başlangıç için iyi bir yer.
Taksinin durduğu en son yer burasıydı.
Yuvarlak bir yüzü, sağ kulağının üzerinde de saçsız bir yer vardı''.
Chris Sheldrick: Dünyadaki her yer için üç kelimelik kesin adresler.
Fotoğraflarınız, dosyalarınız ve daha fazlası için en iyi yer.
Gezegenin üzerindeki her yer bu değişimden, farkındalıktan etkileniyor.
Gereksiz bir kaygı nedeni yokken memnuniyete yer olmadığı muhakkak.
Hataya yer yok, bu da demek oluyor ki endişeye de yer yok.
Ancak savaş,ambargo ve açlık koşulları böylesi planlara hiç yer bırakmadı.
Aslında, ana yer arzuların tutarsızlığı tarafından işgal edilmiştir.
Modern toplumdaki yaşam ritmi, uzman bir uzman bulmak için yer bırakmaz.
Güzel bir yer ve özellikle Plastirasta 850metron yüksekliğinde bir göl…!
Fiziksel tedavi yöntemleri arasında ana yer tarafından işgal edilir. inhalasyon tedavisi.
Projede yer alan üç şirket, inşaatı önümüzdeki baharda tamamlamayı umuyor.
Fakat farkındayız ki rahatlamaya yer yok, çünkü faşist tehditle işimiz bitmedi.