What is the translation of " EXCEL " in Turkish?

• excel
• üstün
• başarılı
• sivrilmek
• mükemmel
• excelin
• exceli
• iyi

Examples of using Excel in English and their translations into Turkish

He will excel.
Çok iyi olacak.

Sorry, I excel in bad taste.
Üzgünüm, kötü tadı mükemmel.

Yes, love me some Excel.
Evet, Excele bayılırım.

You mean Excel, not Outlook.
Exceli kastediyorsun, Outlook değil.

Do you know how to use Excel?
Excelin nasıl kullanılacağını biliyor musunuz?

Australians excel at sports and entertainment.
Avustralyalılar spor ve eğlencede üstündürler.

You're the only one that understands Excel.
Excelden anlayan tek kişi sendin.

Magnificent assassins excel in everything.
Mükemmel suikastçiler her şeyde başarılıdır.

He will teach me PowerPoint and Excel.
O bana PowerPoint ve Exceli de öğretir.

We ain't seen X excel in years!
Ama biz hala göremedik üstün geldiğini X, yıllar boyunca!

Meg, do you know how to use Microsoft Excel?
Meg, Microsoft Exceli kullanmayı biliyor musun?

And they will excel. Send them anywhere in the world.
Onları dünyada herhangi bir yere gönderin… başarılı olacaklardır.

We need to find out what you excel at!
Bizim, senin üstün olduğun bir konu bulmamız lazım!

And they will excel. in the world Send them anywhere.
Onları dünyada herhangi bir yere gönderin… başarılı olacaklardır.

Fear is what motivates them to learn and excel.
Öğrenmelerini ve çok iyi olmalarını korku sağlar.

Excel not only on the field, they excel in life.
Sadece sahada mükemmellik değil, yaşamda mükemmellik.

And I'm not doing anything fancy in Excel right here.
Burda Excelde fazla havalı birşey yapmıyoruz.

I know you can excel in this class and so I expect no less.
Bu derste başarılı olabilirsin ve senden daha azını beklemiyorum.

I will go watch an eHow video on how to use excel.
Gidip uzman. tvden Excelin nasıl kullanıldığını öğreneyim.

But my Excel did what I wanted it to. This new software does what it wants.
Bu yeni yazılım kendi bildiğini okuyor ama Excelim istediğimi yapardı.

Send them anywhere in the world and they will excel.
Onları dünyada herhangi bir yere gönderin başarılı olacaklardır.

And good reflexes made him excel at every sport. His competitive nature.
Doğuştan rekabetçidir, harika refleksleri her spor dalında başarılı kılar onu.

I imagine there are a lot of private schools in hong kong That excel in science.
Eminim Hong Kongda fen bilimlerinde iyi özel okullar vardır.

I mean, her condition made her excel professionally but flop personally.
Bu durum, profesyonel anlamda ona üstünlük sağlamıştı ama kişisel anlamda tam bir fiyaskoydu.

Deceit and manipulation are the essential characteristics of the disorder… you excel at both.
Dolandırıcılık ve manipülasyon bozukluğun karakteristik özellikleridir sen ikisinde de sivriliyorsun.

So what I did is actually used Excel to do a sensitivity study.
Rakamları rahatça hesaplayabilmek ve bir sensitivite analizi yapabilmek için, Exceli kullandım.

His competitive nature and good reflexes made him excel at every sport.
Doğuştan rekabetçidir, harika refleksleri her spor dalında başarılı kılar onu.

Among us, there are warriors that excel in offense and those that excel in defense.
Aramızda, saldırıda üstün olan ve savunmada üstün olan savaşçılar var.

We make a list of areas the boy might excel at and… baseball.
Çocuğumuzun mükemmel olabileceği alanların listesini çıkardım ve sonuç beysbol.

To achieve glory in Roman society, every man must excel on the battlefield.
Roma toplumunda şan kazanmak isteyenler savaş meydanında üstün olmalıdır.