What is the translation of " OBJECTIVE " in Turkish?

• objektif
• hedef
• nesnel
• görev
• amaç
• amacı
• tarafsız
• hedefi
• amacımız
• hedefimiz
• amaçlarını
• görevi
• hedefin
• görevin
• görevimiz

Examples of using Objective in English and their translations into Turkish

Objective is simple.
Amacımız basit.

This is the objective.
Amacımız işte bu.

The objective approaches!
Hedef yaklaşıyor!

This was the main objective.
Ana hedef buydu.

Olsen. Objective located.
Hedef tespit edildi. Olsen.

Go! dante's the objective.
Hedef Dante, gidelim!

Objective located. Olsen.
Hedef tespit edildi. Olsen.

Heaven only knows the objective!
Amaçlarını Tanrı bilir!

Primary objective fulfilled.
Birincil görev tamamlandı.

Everything matters except the objective.
Görev hariç her şey önemlidir.

Where is Ahsoka? Objective completed?
Görev tamamlandı.- Ahsoka nerede?

Objective completed.- Where is Ahsoka?
Görev tamamlandı.- Ahsoka nerede?

We don't need to get Karen to accomplish this objective.
Görevi başarmak için Karenı yakalamamıza gerek yok.

Objective 5: long duration spaceflight.
Görev beş; Uzun soluklu uzay uçuşu.

Do you know anything about an objective change? Jantz.
Hedef değişikliğiyle alakalı bir şey biliyor musun? Jantz.

The"objective" in each mod is to heist something.
Her bir moddaki'' görev'' bir şey çalmak.

Capturing the Ace isn't our primary objective, is it?
Maça Asını yakalamak bizim öncelikli hedefimiz değil, öyle mi?

Callon's first objective might be to call in the balance.
Callonun ilk hedefi dengeyi aramak olabilir.

This outlier, the vampire is most likely the objective of Mallus.
Şimdi bu aykırı değer, yani vampir… büyük ihtimalle Mallusun hedefi.

The objective and targets always came from us. Always a target.
Amaç ve hedefler her zaman bizden çıkardı.

For participation in our galactic community. Our objective is simple, to ready the population.
Amaç basit: Nüfusu galaktik toplumumuzun bir parçası olmaya hazırlamak.

Location and objective will be uploaded to your cell phones.
Yer ve görev cep telefonlarınıza gönderilecek.

Objective, the creation of a cordon sanitaire around the dome.
Amaç, kubbe etrafında bir kordon oluşturulması.

Our number-one science objective would be out the window on the first spacewalk.
En önemli bilim amacımız pencerenin dışındaki ilk uzay yürüyüşü.

The objective here is Ahmadi, and that's what I would like to discuss.
Buradaki amaç Ahmadi. Ben de bu konuda konuşmak istiyorum.

If his ultimate objective is the kid, then he may abandon his schedule altogether.
Eğer asıl hedef çocuksa o zaman eski planına sadık kalmayacaktır.

Objective number two… is revenge for the insult brought upon the Lung Chin today.
İkinci hedefimiz bugün Lung Chine yapılan hakaretin intikamını almak.

The objective, rescue Sergeant Four Leaf Tayback… from a heavily guarded NVA Prison Camp.
Amaç: Çavuş Four Leaf Taybacki, çok ağır korunan.

The objective here is to invite the press in to get to know the Hawthornes.
Buradaki amaç, medyayı Hawthorne ailesini tanımaları için davet etmek.

Second objective, night we dumped our load on Stettiner freight yards. I remember that.
Onu hatırlıyorum. İkinci hedef, gece yükümüzü Stettiner yük bahçelerine bıraktık.